Okurlarım,
1980’li yıllarda Polonyalılar vardı
Yatağanımızda. Elektrim firması santralimizin
ihalesini aldığı için Yatağanımıza geldiler
Termik santralin yapımında çalıştılar
Akşam üzerleri onlar işten çıkınca
Yatağan caddeleri, esnaf dükkanları
onlarla kalabalıklaşırdı
Hele yaz aylarında okullar bitince
aileler çocuklarıyla birlikte gelir Yatağanımız
hem daha da kalabalıklaşır hem daha çok keyif alırdık
Farklı bir kültür ve farklı insanlar yaşamımıza giriyordu ya da tanıyorduk
O yıllarda esnaflarımız onlarla daha kolay
iletişim kurmak için Polonyaca öğrendik
Ben de onların hastalarını daha kolay bakmak için
öğrendim çok iyi dostlar edindik
Kaynaştık dikkatimi çeken bir şey oldu
Onlar pazarda meyve alırlarken kiloyla değil
taneyle alırlardı
Şimdi televizyonlardan görüyor gazetelerden
okuyoruz Edirne’ye Bulgarlar Yunanlılar
alışverişe geliyor diye
Adeta komşu evi yapmışlar Edirnemizi
Esnaflar öncelikle para kazanmak için
görünse de Bulgarca, Yunanca öğrenmeleriyle
yalnız maddi olarak değil sağlık ve kültürel bakımından da zenginleşiyorlar
Yeni bir kültür dil bakımından da zenginleşiliyor
Yalnız maddi olarak değil sağlık ve kültürel
bakımından da zenginleşiliyor
Yeni bir dil öğrenmek
yeni kelimeler sözcükler öğrenmek
Bulmaca çözmek beynimize çok faydası var
Yeni bir dil öğrenmek
bir insan daha olmaktır
Yeni öğrenilenler beynimizde
yeni sinir hücreleri yapıyorlar
Sinir hücreleri arasındaki iletişimi de artırıyorlar
İnsan yeni şeyler öğrendikçe
hafıza sorununu çözer
Beynin kapasitesi artıyor,
yabancı dil bir insana dünyaya
açılma, öğrenme fırsatı sunar.
İnsan bazen farklı yerler görür ufku açılır
İnsan bazen farklı insanlar tanır yine
ufku açılır. Yabancı dili bazen okullar bazen kendiniz,
bazen şartlar size öğretir
Bir insan yabancı dil öğrenince dünyaya açılıyor
Öğrenin, öğrenmenin yaşı yoktur
Hey gidi çeş kolegalı (Merhaba arkadaş!)
Polonyalı yıllar Yatağan Sokakları
Bir daha yaşanası o güzelim yıllar