Muğla Üniversitesi Tıp Fakültesi,nin açılması, hepimizi mutlu etmiştir.
Tıp Fakültesi,ne bağlı olarak, hizmet vermekte olan “Eğitim ve Araştırma Hastanesi” kanalıyla öğretim üyeleri ve diğer sağlık personelinin Muğla halkına ve turizm sektörüne çağdaş sağlık hizmetlerini sunmaya başlaması ise, toplumun tüm kesimlerini ayrıca sevindirmektedir.
Geçtiğimiz günlerde, Muğla Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi,nde ilk defa kapalı böbrek taşı ameliyatının yapılması ve başarılı bir şekilde sonuçlanması, bu sevincimizi daha da perçinlemiştir.
Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Åžahin ve ekibi tarafından yapılan başarılı ameliyatın, Muğla,da bir ilki oluşturması bakımından da oldukça anlamlıdır.
Muğla,da 1992 yılında açılan ve ülkemizdeki genç üniversiteler içinde yer alan Muğla Üniversitesi, hayırsever iş adamı örnek insan Sıtkı Koçman,ın bağışlarıyla, ulaştığı eğitim ve sosyal tesislerle, üniversitenin fiziki alt yapı yönüyle gelişmiş üniversitelerle boy ölçüşebilecek bir düzeye gelmesi sağlanmıştır. Ancak, üniversite bünyesinde çeşitli fakülteler açılarak üniversitenin eğitime başladığı yıllardan itibaren açılmasına rağmen, çeşitli nedenlerle üniversite bünyesindeki “Tıp Fakültesi” nin açılması geciktirildi.
2011-2012 akademik yılından itibaren de bu fakülteye hem öğrenci alınarak eğitim öğretime başlandı. Hem de fakülteye bağlı olarak uygulamalı eğitim veren “Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi” de faaliyete geçirilmiş bulunuyor. Tıp Fakültesi,ne bağlı olarak hizmet veren hastanenin, Muğla,da bir ilki gerçekleştirmesi, toplumun her kesimini elbette mutlu etmiştir.
Tıp Fakültesi,nin Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Åžahin, bu başarılı ameliyatın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, yapılan operasyonunun önemini anlatırken, “Yeni uygulamaya başladığımız perkütanöz nefretolomi yöntemiyle hastalarımızı ameliyat kesisi olmadan ve hastanede yatış sürelerini kısaltarak, böbrek taşlarını kapalı yöntemle ameliyat etme imkanına kavuştuk. Bu ameliyat yönteminde boşluk tabir edilen belin yan tarafındaki bölgeden 1 cm genişliğindeki özel aletlerle girilip böbrek içindeki taş, parçalara ayrılarak dışarı alınmakta. Ameliyat sonunda vücutta sadece 1 santimetrelik yara açılmış oluyor. Açık ameliyatlarda ise yara yeri yaklaşık 10-15 santim kadar olmakta. Buna bağlı olarak açık ameliyat olan hastalarda yara iyileşmesi daha geç olmakta, hastanın normal hayatına dönüşü gecikmekte. Kapalı yolla yapılan ameliyat yönteminde böbreğin içi görülebildiği için başarı oranları daha yüksek” demek suretiyle aydınlatıcı bilgiler vermişti.
Teknolojik gelişmelerin, çağın en modern teknikleri kullanılarak, insanların sağlığı için hizmete sunulması, tüm bireylere büyük güven veriyor.
Özellikle de, rahatsızlığın bulunduğu bölgede ameliyat kesisi bulunmadan, kapalı sistemle bu operasyonların başarılı bir şekilde yapılmış olması, toplumu oluşturan bireyleri sağlık sorunları yönünden rahatlatıyor.
Bir ay kadar önce de, bizzat kendim de yaşamış olduğum prostat rahatsızlığı nedeniyle, Muğla Yücelen Hastanesi,nde Üroloji Uzmanı Op. Dr. Halil İbrahim Kahraman,ın yönetiminde başarılı bir operasyon geçirmiştim.
Bu yöntemle, hasta aylarca ameliyat kesisi ve acısı çekmemiş oluyor.
Operasyonu geçiren hasta, hastanede bir iki gün gibi kısa bir süre hekim kontrolünde tutulduktan sonra, taburcu edilebiliyor.
O nedenle, modern çağın gerektirdiği şekilde, son teknikler kullanılarak insanlarımıza sağlık hizmetlerini sunmakta olan tüm doktorlarımızın ve emeği olan sağlık personelinin alkışlanmaları gerektiğini düşünüyorum.
“Ellerinize sağlık, iyi ki varsınız” diyorum!..