Eğitim-Sen, Muğla basınını bir araya getirdi

Eğitim-Sen Muğla Şubesi, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Menteşe ve Yatağan basınıyla yemekte bir araya geldi.

Eğitim-Sen, Muğla basınını bir araya getirdi
 Eğitim-Sen Muğla Şubesi’nin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle düzenlediği yemeğe, Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Bilgi Taşkıran, Yatağan İlçe Temsilcisi Ali Akçay, Yatağanlı enerji işçisi Dinçer Yıldız, şube yöneticileri ile Menteşe ve Yatağan’da faaliyet gösteren gazeteciler katıldı.

Yemek öncesinde konuşan Taşkıran, 10 Ocak 1961 yılında gazete patronlarının yürütmüş olduğu 3 günlük boykotun ardından gazetecilerin çalışma şartlarının daha iyi hale getirildiğini kaydetti. Gazete patronlarının o dönem yürüttüğü mücadelenin çok önemli bir süreç olduğunun altını çizen Taşkıran, tüm gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı.

Taşkıran, Eğitim-Sen’in 100 yıllık bir gelenek olduğunu belirterek, “Eğitim-Sen, 2. Meşrutiyetten aldığımız çok önemli bir gelenek. Çok büyük bir çınar ve biz de ağabey ve ablalarımızdan aldığımız bu geleneği Muğla ve Türkiye’de sürdürüyoruz. Muğla’da 2 bin civarında üyemiz var. Eğitim alanıyla ilgili bir takım çalışmalar yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

Zaman zaman büyük sıkıntılar içinde kaldıklarını anlatan Taşkıran, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

“Son zamanlarda artarak devam eden ciddi baskılarla karşı karşıya kaldık. Dönem dönem milli eğitim ve üniversitede de karşımıza geliyor bunlar. Sürgünlerin arttığı bir süreçten geçiyoruz maalesef. Müdür puanlama sisteminde 30 civarında Eğitim-Sen’li müdürümüz arasından sadece üç tanesinin görevlendirilmesi, bizim açımızdan önemli bir problemdi. Bugün Bodrum’da görev yapan bir arkadaşımızın Datça’ya sürgün edilmesi de önemli bir problem. Buna milli eğitim literatüründe yer değiştirme deniliyor ama bunun karşılığı açıkça sürgündür. Biz de istiyoruz ki, eğitim sağlıklı bir şekilde sürsün. Çünkü eğitimin sac ayağı vardır. Bunlar, veli ve öğretmendir. Veli-öğretmen ilişkisi içinde merkezinde de öğrenci vardır. Sağlıklı bir şekilde bu yapının yürümesi için biz elimizden geleni Muğla ve Türkiye’de gerçekleştirmeye çalışıyoruz.”

Taşkıran, sosyal devletin içerisinin boşaltıldığını savunarak, sözlerine şöyle devam etti:

“Sosyal devlet anlayışının giderek azaldığı kanaatindeyiz. Sosyal devlet dediğimizde aklımıza yurttaşın güvenliği gelir. Sonrasında ise sağlık ve eğitim geliyor. Fakat bugün Türkiye’de çok önemli bir güvenlik bunalımı ile karşı karşıyayız. Sağlık ve eğitim alanında da hızla özelleşmeye doğru bir gidişatın yaşandığı tespit ediliyor. Biz, bu özelleşmeci anlayıştan kurtulunması gerektiğini, kamucu bir eğitim ve sağlık hizmetinin yurttaşlara verilmesini düşünüyoruz.” 

Güncelleme Tarihi: 08 Ocak 2016, 08:59
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner95