Bir sosyolog, araştırma yapıyor, “siz nesiniz?” diye soruyor: aldığı yanıt çoğunlukla “Müslüman,ım” oluyor, nadiren de “Türküm”. Araştırmayı yapan, Mübeccel Kıray,dır.
İsmet Paşa ilköğretimi şöyle tanımlıyor; “İlköğretim davası, millet olmak davasıdır.” Aldıkları topluluğu millet yapmak istiyorlar. Dünyada diğer uluslarla yarışıyorsunuz, onlar bir ulus olduklarını biliyorlar, sen neyim diyeceksin onlara?
Bizim milliyetçiliğimiz ırkçı bir milliyetçilik midir? Hayır!
Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk,tür. (Anayasa Madde 66.)
Ama Türklüğe itirazlar Erbakan,la başlamıştır: “Türküm, çalışkanım” diyorsunuz. Ya bir Kürt de “Kürdüm, çalışkanım” derse ne diyeceksiniz? Demiştir. Ardılları da aynı yoldan gitmişlerdir. Ama hocanın bir sözü daha vardır. “Ağır sanayi hamlesi” bu çok önemli bir sözdür, çok beğenirim. Stalin,de şöyle demiştir “ ya ağır sanayimizi kuracağız, ya da kapitalizm devrimini yok edecektir.” Hocanın “ağır sanayi” hamlesi ciddiye alınmamış, matrak konusu olmuştur. Belki Batılı ağa babalarımız öyle istemiştir...
“Türküm, doğruyum” andını en çok karşı çıkan Adalet Partisinin Kürt kökenli bir parti yöneticisidir.” 19 Mayıs gösterileri okullardan kaldırıldığı gibi belki Ant da kaldırılacaktır... Yerine ne geliyor?
Başbakan açıkladı “muhafazakâr, dindar gençlik”
Atatürk Milliyetçiliği, bütün milleti bir birine bağlayan bir bağdı. Bu şimdi bu şimdi koparılmaya çalışıyor... İçten ve dıştan gelen tehlikelere karşı bizi koruyan, bizi bir arada tutan güçlü bir bağ.
Dünya sermayesi, kitle imha silahları, insan hakları ihlalleriyle gibi bahanelerle Arap Milliyetçiliği yıktılar, sıra geldi Türk Milliyetçiliğine...