3 bin yıllık antik kentteki tarihi cami restore edilecek

Yatağan ilçesindeki Stratonikeia Antik Kenti’nde bulunan ve ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi’nin Seyahatname adlı eserinde, ziyarette bulunup ibadet ettiğini belirttiği “Şaban Ağa Cami” restore edilerek eski ihtişamına kavuşturulacak.

3 bin yıllık antik kentteki tarihi cami restore edilecek
 Bugüne kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan 3 bin yıllık Stratonikeia Antik Kenti’ndeki, Osmanlı Dönemine ait en önemli eserlerden biri olan Şaban Ağa Cami, Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın desteğiyle gerçekleştirilecek restore çalışmasıyla yeniden eski güzelliğine kavuşacak.

Kentin girişinde ziyaretçileri karşılayan Beylikler Dönemine ait hamamın yanında bulunan, 1876 yılında Şaban Ağa tarafından yapılan tadilat nedeniyle “Şaban Ağa Cami” olarak bilinen cami, Muğla’da ibadete açık en eski camilerin başını çekiyor. Muğla’da, müezzin mahfili ve önünde sadaka taşının bulunduğu tek cami olması nedeniyle dikkati çeken cami, önümüzdeki günlerde başlayacak olan restorasyon çalışmalarıyla, eski ihtişamlı haline kavuşacağı günü bekleyecek.

Restorasyonu 280 gün içerisinde tamamlanacak

Muğla Valisi Amir Çiçek, muhabirimize yaptığı açıklamada, Genç Tunç Çağı’ndan günümüze kadar kesintisiz yerleşime sahne olan Stratonikeia Antik Kenti’nin, önemli bir medeniyet merkezi olduğunu söyledi.

Osmanlı Devleti’nin hükmettiği tüm coğrafyaları ihya ettiğinin altını çizen Çiçek, “Camisiyle, yoluyla, kervansarayıyla ve toplum için yararlı bütün şeylerle ihya eden Osmanlı döneminden kalan bu camimizi de, gelecek nesillere kadar hizmete açık bir şekilde, nesillerin görmesi için restorasyon programına aldık. Burayla ilgili her şey halloldu. Kuruldan geçti ve ihalesi yapıldı, hatta sözleşmesi dahi yapıldı. Önümüzdeki günlerde müteahhidimiz gelip işe başlayacak” diye konuştu.

Çiçek, restorasyonun yer tesliminin ardından 280 gün içerisinde tamamlanacağını belirterek, “Bu cami her şeyden önce Osmanlıların o zamanki özelliğini de taşıyan bir ibadethanedir. Önündeki sadaka taşından, caminin ahşap yapısından, iç yapısına kadar bu camiyi yaşatacağız. Buranın restorasyonu bittikten sonra Osmanlı’nın Stratonikeia’daki camisini görmüş olacağız” dedi.

Burada ibadet edenlerin arasında Kanuni de olabilir

Stratonikeia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt ise, caminin yapıldığı tarihin ve yapanın tespit edilemediğini fakat Kanuni Sultan Süleyman’ın 1522’deki Rodos Seferi sırasında bu camiye gelerek ibadet ettiğine dair ciddi verilere ulaştıklarını söyledi.

Antik kentte yaşayan Şaban Ağa tarafından 1876 yılında camide yapılan tadilat nedeniyle buranın “Şaban Ağa Cami” olarak anılmaya başlandığını belirten Söğüt, camideki diğer tadilatın ise Mehmet Eskişar tarafından 1912 yılında yapıldığı bilgisine ulaştıklarını kaydetti.

Cami, tarihsel açıdan çok önemli

Söğüt, Stratonikeia Antik Kenti’ndeki antik dönem eserlere nasıl titiz davranıyorlarsa, aynı titizliği tüm dönemlere yansıtarak, restorasyon, koruma ve onarım işlerini gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, “Kentin içerisindeki cami bizim için güzel, mimarisi ve özgün yapısıyla birlikte hoş olan eserlerden birisi. Burası restore edilsin ve insanlar geldiklerinde kullanabilecekleri şekilde bulsunlar istiyoruz. Çünkü cami, bizim için tarihsel açıdan da önemli. Çünkü Evliya Çelebi buraya geldiğinde gördüğü camilerden birisi. Hatta Beylikler Döneminde buranın da altında eski bir cami olduğunu düşünüyoruz. Gravürlerde yer alan camilere bakarak” diye konuştu.

Eski adı, “Sulu Cami”

Evliya Çelebi’nin, “Seyahatname” adlı eserinde burada namaz kıldığını belirttiğini anlatan Söğüt, caminin altından çıkan kaynak suyu nedeniyle camiye o dönemlerde “Sulu Cami” dendiği bilgisine ulaştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Son zamanlarda yapıda bozulmalar ve değişmeler oldu. Valimiz bu durumu görünce yakından ilgilendi. Yakın bir zamanda restore edilecek. Stratonikeia Antik Kenti içerisinde, Eskihisar Mahallesi’nin yerleşim dokusunun tam merkezinde otantik bir köy camisi olarak restore edilecek. Buraya gelen insanlar rahatlıkla kullanabiliyor olacaklar. Böylelikle hem eseri korumuş olacağız hem kullanılabiliyor olacak hem de gelecek nesillere böyle özgün, tarihi süreç içerisinde var olan bir yapı aktarılmış olacak.”

Güncelleme Tarihi: 23 Aralık 2016, 11:55
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner95