Bir metrekare alan içerisinde 5 farklı medeniyetin izlerine rastlanıldı

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınan Stratonikeia Antik Kenti'nde bu yıl yürütülen kazı çalışmalarında, bir metrekare alan içerisinde farklı medeniyetlere ait cadde, kilise ve mezarlığa ait kalıntılara rastlanıldı.

Bir metrekare alan içerisinde 5 farklı medeniyetin izlerine rastlanıldı
 Yatağan ilçesine bağlı Eskihisar Mahallesi’nde bulunan ve kurulduğu günden bugüne Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserlerin bir arada olduğun dünyadaki nadir yerlerden biri olarak kabul edilen Stratonikeia Antik Kenti’ndeki kazı, restorasyon ve konservasyon çalışmaları sürüyor.

Kazı Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt, gazetecilere yaptığı açıklamada, kentin içerisinde yer alan Batı Cadde’de yapılan kazı çalışmalarında, farklı katmanlarda Helenistik, Roma, genç Bizans, orta Bizans ve Beylikler dönemi kalıntılarına ulaştıklarını söyledi.

Bir taraftan kiliseyi, bir taraftan mezarlığı ortaya çıkartıyorlar

Yaptıkları kazı çalışmalarında, Helenistik dönemde yapılan Batı Cadde’nin üzerine Milattan Önce 4’üncü yüzyılda genç Roma döneminde bir kilise inşa edildiği bilgisine ulaştıklarını kaydeden Söğüt, bu kilisenin Milattan Sonra 7’nci yüzyıla kadar kullanıldığını ve bu tarihten sonra bu alanın mezarlık olarak kullanıldığını belirtti.

Söğüt, farklı medeniyetlerin aynı alanı başka amaçlar için kullandığına dikkati çekerek, “Bir taraftan kiliseyi ortaya çıkartırken, diğer taraftan da mezarlık olarak kullanıldığı dönemlerdeki mezarları açığa çıkartıyoruz. Burada hem yetişkin bireylere hem de çocuklara ait mezarlar var” dedi.

Son bulunan mezar 1300 yıllık

Mezarlıkta yapılan çalışmalarda bulunan en son mezardaki iskeletlerin yaklaşık bin 300 yıl önce ölen 120 santimetre uzunluğundaki Bizanslı bir kıza ait olduğunu tahmin ettiklerini belirten Söğüt, şunları söyledi:

“Kentin içerisindeki mozaikte konservasyon çalışması yürütüyoruz. Şaban Ağa Camisi’nin restorasyon projeleri çalışmaları devam ediyor. Beylikler dönemine ait hamamda röleve çizimleri tamamlandı ve restorasyon çizimleri ise son aşamada. Onlar onaylanacak ve restorasyonları gerçekleştirilecek. Yine buradaki Bılla Evi’nde restorasyon çalışmalarını sürdürüyoruz. Bunların hepsi aşamalar halinde aynı şekilde devam ediyor. Kazılarımız da öyle, bir taraftan kataloglama, çizim ve araştırma çalışmalarını sürdürüyoruz.”

Bir adımda Helenistik dönemden Beylikler dönemine geçmek mümkün

Söğüt, 2008 yılında başlatılan çalışmalardan bu yana yapılan her çalışmada, benzersiz ve türünün tek örneği olan eserler tespit ettiklerinin altını çizen ve son bulunan kilise kalıntılarında da, ilk defa zeminin mermerden kesilmiş geometrik motiflerle kaplı olduğuna rastladıklarını anlatarak, şunları söyledi:

“Helenistik dönemden Türk dönemine kadar tüm zemin döşemeleri var. Burada hangi zemin döşemesinde durmak istiyorsanız orada durabilirsiniz. İster Helenistik, ister Roma, ister erken Bizans, ister orta Bizans, isterseniz de Beylikler döneminde durabilirsiniz. Hepsini birebire koruyoruz. Biraz daha ileriye gittiğimiz de Cumhuriyet dönemi de var. Burası, çok katmanlı kültürün birlikte gözüktüğü nadir yerlerden. Esas güzellik de burada. Biz bunları kendi bulundukları duruma göre konserve ediyoruz, korumaya alıyoruz ve insanlar geldiklerinde kademe kademe görüyorlar. Tanıtımlarını da yaptığımız zaman bunların hepsini gösteriyoruz. İnsanlara bu, bu dönem, bu da bu dönem diye diye söylüyoruz. Diyeceksiniz ki Türk döneminde kullandığı mermer de antik, Bizans döneminde kullandığı mermer de antik. İnsanlar, eksiye ait malzemeleri tekrar tekrar kullanıyor.”

Güncelleme Tarihi: 11 Ağustos 2016, 12:03
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner95