Milas-MENTEŞE Gazetesi’nde 02 Eylül 2024 Pazartesi günü, gazetenin ‘Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cavit Yıldırım’ imzalı ve “Taziye Evinde Küfürler Havada Uçuştu’ başlıklı bir haber yayımlandı. Haber konusu Yatağan İlçe Belediyemiz ve Belediye Başkanımızı ilgilendirdiği için, Demeç Gazetesi olarak sayın Belediye Başkanı Mesut Günay’a bu haberle ilgili görüşlerini sorduk.
Başkan Mesut Günay biraz da öfkeyle; “Evet, o tek taraflı ve yanlı şekilde yayınlanan haberi ben de okudum, işte gazete burada. Kendini gazeteci zanneden o arkadaş, gelip benimle de görüştü. Ancak, benim söylediklerimin yüzde yetmişini değiştirerek ve benim aleyhime şekilde haber yapmıştır. Sanki ‘mal bulmuş Mağribi gibi’ bu haberin üzerine atlamış, sırf beni ve Belediyemizi suçlamak için tek taraflı şekilde o haberi yapmış. Olay aynen şöyle oldu: Yatağan CHP Kadın Kolları Yönetim Kurulu üyemiz sayın Habibe Pala’nın kayınpederi, eşi Aşkın Pala’nın babası merhum Ali Pala’nın vefatı üzerine, defin işlemleri için Belediyemizin yardımcı olması istendi, ben de gerekli birimlere bildirdim. Ancak, cenazenin Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgundan teslimi sırasında gecikmeler olmuş, aile de Belediyemizi hangi mezarlığa defnedileceği konusunda yeterince bilgilendirmemiş. Belediye görevlilerimize kabir tahtalarını kendilerinin hazırlattığını söylemişler, sonra onları geri verip, geç vakit Belediyeden istemişler. Bu sebeple defin işlemi bir zaman gecikmiş, ben bunu bilemem ki. 45 Bin nüfuslu ve 39 Mahallesi olan bütün İlçe birimlerinin işleriyle ben uğraşıyorum. Aile de Belediyemize, cenazenin nereye gömüleceği ile ilgili kesin bilgi vermeyince, bizim çelenk bile, mezarın kazıldığı Çırpı Ovası Mezarlığı yerine, yanlışlıkla Yatağan Şehir Mezarlığına götürülmüş, tabii ki benim bunlardan haberim olması beklenemez.
Bütün bu gecikmeler ve aksaklıklar sonrasında, biz birkaç gün sonra Madenler Mahallesindeki evlerine taziye ziyaretine, yanımda da eşim Beyza Hanım, CHP’li Belediye Meclis Üyesi sayın Av. Nadiye Arda Uysal ve Belediye şoförümüz Can ile gittik. Ziyaret için kendilerinden telefonla izin de almıştık. Aşkın Pala’nın eşi sayın Habibe Pala bizi içeri buyur ederken, eşi Aşkın Pala kapıda belirip; bizim buraya hangi yüzle geldiğimizi sorup, hemen evi terk etmemizi istedi. Bu arada küfürler edince, yanımdakiler de, sosyal medyadan terbiyesizce yazdıklarını bana hatırlattılar. O arada Aşkın Pala; Ben önceki Başkan Toksöz’e bile küfür ettim, sana mı etmeyeceğim dedi. Psikolojik olarak ben de sinirlendim ve kendisini konuşmak için dışarı çağırdım. Bu arada içeri giden Aşkın Pala, elinde av tüfeğiyle öfkeyle üzerimize geldi. Av. Nadiye Hanım hemen Aşkın Pala’yı tutup, bizim oradan hemen ayrılmamızı söyledi, biz arabaya bindik. Bu arada Av. Nadiye Hanıma da bağıran ve 30 yıllık dostluklarına ihanet ettiğini, evinden hemen defolmasını, taraf tuttuğunu söyleyen Aşkın’ın elinden av tüfeğini, oradaki konuklar zorlukla alabilmişler.
Esasen, ilk sosyal medyadan ve taziye evinde sözlü saldırıya uğrayan, küfredilen, silahlı saldırıya uğrayan biz iken, bu gazeteci arkadaş tek taraflı yaptığı haberle, mağdur olan bizleri ‘Suçlu’ ilân etti. Haberinde bu anlattıklarımın hiç biri yoktu. Benim o aile ile ne bir miras kavgam var, ne de geçmişe dayalı siyasi veya bir kan davam var, tek suçumuz; ölen babalarının evine eşim ve Meclis Üyem ile taziye ziyaretine gitmekti.
Bu olay üzerine Aşkın Pala da, ben de 112 Acil’i arayarak, birbirimizden şikâyetçi olduk; polisteki ifademde; taziye için gittiğimiz evde Aşkın Pala’nın bize küfürler ettiğini, silâh çektiğini anlatıp, şikâyetçi olduğumu söyledim. Tutuklanacağını anlayınca, benim şikâyetimden vazgeçmem için ailesiyle ziyaretime geldiler, ben kabul etmedim. Yasalar ne diyorsa cezasını çekmesini istedim” dedi.
Başkan Mesut Günay ayrıca; “Bu haberi tek taraflı yaparak, bana danışmadan, sırf beni ve Yatağan Belediyesini suçlayan ‘Cavit Yıldırım’ın, bundan önce yaptığı tüm ve tek taraflı haberleri, sosyal medya hesaplarında yazdıklarını, Avukat arkadaşlarıma inceletiyorum. Basın Yasası’na göre işlediği suçlar varsa eğer ‘Hapis Cezası’ için; benimle ilgili şahsi ve Belediyemizin aleyhine işlediği suçlar varsa da, kendisine ‘Tazminat Davaları’ açacağım. Bu davalarda gerçek, tarafsız ve objektif gazeteci olduğunu ispat edebilirse kendisini kurtarsın, aksi halde ben kendisini asla affetmeyeceğim.” dedi.
Kaynak:Sakin KOŞAR
Yorum Yazın