Sevgili Hocam ve kazı ekibini, Gladyatörlerin kenti olarak da bilinen Stratonikiea’yı (Eskihisar), gün yüzüne çıkardıkları için ne denli teşekkür etsek azdır. Büyük bir özveriyle, titizlikle ve emekle günlerce, aylarca ve yıllarca çalışarak büyük bir antik kenti ortaya çıkardılar. Eskihisar Köyü, Eşim İnci Hanımın doğduğu, büyüdüğü köy olduğu için kazı çalışmalarını yerinde görerek izliyoruz. Bilal Söğüt Hocam, aynı zamanda damadım Avukat Tayfun Uysal Bey’le Mersin—Silifke ‘den hemşeri olup, köyleri yan yana olan Narlıkuyu—Kızılisalı köyündendir. Bilal Hocamızın doğduğu, büyüdüğü köyün çevresi Obruklar, Astım mağarası, Cennet –Cehennem Mağarası, Kız Kalesi, Uzuncaburç, Olba ve Kilikya gibi Uygarlıklara ev sahipliği yapmış antik birçok kentlerle, örenlerle doludur. Eski köyde (Eskihisar) Gladyatör mezarları ve antik eserler şimdiden kentin girişinde sergilenmeye başladı. Gelin Hocamızı daha yakından tanıyalım:
Bilal Söğüt: 18 Mart 1967 tarihinde Mersin--Silifke İlçesi-Eski Kızılisalı Köyü’nde doğdum.
T.M: Ailenizin Lakabı var mıdır? Nedir ?
B.S: Baba tarafıma Omarlı Sülalesi derler. Ana tarafım Gırıtlı diye bilinir. Kavaklı mahallesindendir. Tam bir Yörük Çocuğuyum.
T.M: Okul öncesi mahalle arkadaşlarınızla ne tür oyunlar oynardınız?
B.S: Pelit oyunu oynardık. Çıngırak, çelik—çomak, üçtaş, beştaş, dokuztaş ve saklambaç oynardık. Ağaç dallarından teker ve araba yapardık. İlkbaharda ağaçlar yaş iken düdük yapardık.
T.M: İlkokulu hangi okulda okudunuz?
B.S: Kızılisalı Köyünde okudum. Vahit Pozan, hem öğretmenimiz hem de müdürümüzdü. Benim hayatıma yön veren bir öğretmendi. Herkes matematikten korkarken beni sevdiren bir kişidir.
T.M: Ortaokulu nerede okudunuz?
B.S: Ortaokulu Erdemli İlçesinde Çeşmeli Beldesinde okudum.
T.M: Liseyi nerede okudunuz? Paylaşmak istediğiniz anılarınız nedir?
B.S: Mersin Ticaret Lisesi’nde okudum. Bestami Bakır adlı Öğretmenimiz Muhasebe derslerimize girerdi. Muhasebeyi Bestami Öğretmenim sayesinde çok sevdim. Muhasebeci olarak Mersin’de Mali Müşavirlik bürosunda 2 yıl boyunca çalıştığım için Üniversiteye gitmedim.
T.M: Üniversiteyi nerede okudunuz? Anılarınız var mı?
B.S: Konya—Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümünde okudum. İlk birinci sınıfın yazında kendi memleketim Silifke’de kazıya katıldım. Bundan sonraki yıllarda her yıl kazı ve araştırmalara katıldım.
T.M: Askerliği nerede ve ne zaman yaptınız?
B.S: Doktorayı bitirdikten sonra kısa dönem olarak 8 ay Kütahya’da başlayıp, Kayseri’de Havacı olarak tamamladım.
T.M: Askerden önce ve sonra nerelerde çalıştınız anlatabilir misiniz?
B.S: Askerden önce Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra un-şeker satan bir toptancıda çalıştım. Yüksek lisans döneminde tezimi çalışırken Tıp Fakültesinde geçici işçi olarak çalıştım. Sonra uzman olarak üniversiteye başladım. Askere gittim. Gelince Pamukkale Üniversitesinde Öğretim Üyesi olarak çalışmaya başladım. Ama her sene kazı çalışmalarına devam ettim.
T.M: Politikayla uğraştınız mı?
B.S: Politikayla doğrudan hiç uğraşmadım. Ama ülke siyasetini basın aracılığıyla takip ediyorum.
T.M: Evlilik ne zaman oldu?
B.S: Askerden önce 1 Mayıs 1997 tarihinde eşim Neşe Hanımla, Narlıkuyu—Cennet Cehennem’de düğünümüz oldu. Köy düğününü tüm akrabalarımızla yaptık.
T.M: Çocuklarınız var mı? Hangi okulda okuyorlar?
B.S: Ayşe Yaren ve Yağmur adında iki kızım var. Ayşe Yaren PEV Koleji Fen Fakültesi’nde, küçük kızım Yağmur, PEV İlkokulunda 4. Sınıfta okuyor.
T.M: Kısaca günlük yaşamınızdan bahseder misiniz?
B.S: Kış ayları çoğunlukla Denizli Pamukkale Üniversitesi’nde, yaz aylarında Stratonikiea ‘da (Eskihisar) kazı ve araştırma çalışmalarına katılıyorum.
T.M: Hangi tür kitapları okumayı seviyorsunuz?
B.S: Mesleki kitapları düzenli olarak okurum. Tarihi romanları seviyorum. Kültürel yazıları severim.
T.M: Bilal Söğüt kimdir? Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?
B.S: Her şeyden önce bir babayım. Eşim ve çocuklarımla her fırsatta vakit geçirmeyi severim. İşini seven bir öğretim üyesiyim. Stratonikiea kazı, restorasyon ve araştırma çalışmalarından büyük zevk alan birisiyim.
T.M: Bugüne kadar kaç kitap ve makale yazdınız?
B.S: Yazdığım ve editörlüğünü yaptığım 5’ten fazla kitabım var. Bilimsel ve aktüel yüzden fazla makalem var.
T.M: Karyalılar kimdir? Karya neresidir?
B.S: Karyalılar bu bölgenin ismi bilinen en eski insanlarıdır. M.Ö 2000li yıllardan itibaren yaşayan uygarlıktır. Küçük topluluklar halinde yaşamışlardır. Dilleri Karca’dır. Ege Bölgesinde Büyük Menderesle, Dalaman Çayı arasında yaşamışlardır. Coğrafi olarak iç bölgede Afrodiassia’ya kadar gidiyor.
T.M: Buradan kaç Uygarlık gelip geçmiştir?
B.S: Bu bölgede yaklaşık 10 bin yıldır insanların yaşadıklarını biliyoruz. Karyalılar’dan önce burada yaşayanlar vardı. Karyalılar’dan sonra Klasik Helenistlik, Roma, Bizans, Türk Beylikleri (Menteşe, Osmanlı )ve Cumhuriyet dönemi bu topraklarda yaşamıştır.
T.M: Stratonikiea’da kazılar daha ne kadar devam edecek?
B.S: Şimdi bu hızla devam ederse yaklaşık 400 yıl daha devam eder.Çünkü kazacak çok yer var.
T.M: Stratonikiea’dan Lagina’ya giden kutsal yol tamamen ortaya çıktı mı, bulundu mu?
B.S: Daha önce bu yol bulundu, kömür havzasında kaldı. Ama Bağcılar—Turgut arası duruyor. Bu yol kenarında Börkçü, Beybağ ve Emirler yerleşim yerleri görülebiliyor. Bunlardan sadece Börkçü mevkisi kazıldı. Diğer kalıntılar duruyor.
T.M: Arkeoloji nedir?
B.S: Arkeoloji, Eski kültür ve uygarlıklara ait kalıntıların günümüz insanlarının anlayabileceği şekilde yorumlanmasıdır.
T.M: Stratonikiea’dan çıkan önemli eserler nelerdir?
B.S: Buradan çıkan her eserin ayrı bir önemi var. Buranın diğer kazı alanlarından farkı, farklı dönemlere ait eserlerin hepsinin bir arada görülebilmesidir. Örneğin Stratonikiea’da gezen insan zaman tünelindeymiş gibi kenti dolaşır. Antik dönemin en büyük Gimnasyumu (Gymnasium) buradadır. 105x267 metre ölçülerinde olup, öğrencilerin hem bedeni hem de fikri eğitim (tarih ve felsefe gibi) aldıkları yerdir.
T.M: Ülkemizdeki ve dünyadaki Arkeoloji çalışmaları hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
B.S: Son zamanlarda ülkemizde yapılan çalışmalar çok iyi bir konumdadır. Ülkemizde yetişen Arkeologlar, örnek kazılar yapabilmektedir.
T.M: Şimdiye kadar kaç ödül aldınız?
B.S: Üniversite, diğer kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinden farklı ödüller aldım. Burada, ödüller arasında benim için en önemlilerinden birisi olan ve Avrupa Erasmus Koordinatörler Birliği tarafından 14 Mayıs 2015 tarihinde verilen ‘’ Erasmus Akademik Bakanı 2015’’ ödülü’nü söyleyebilirim. Bunlar her zaman benim için gurur verici olmuştur. Ancak bana olan güvenin karşılığını bulması için daha çok çalıştım. Ben her zaman ülkem ve ülkemin insanları için az da olsa bir şeyler yapmış olmaktan mutluluk duyuyorum.
T.M: Ülkemizde kazılar ilk defa Osman Hamdi Bey döneminde mi başladı?
B.S: Daha önce ülkemizde (Osmanlı Dönemi) yabancılar kazı yapıyordu. İlk defa Batı Anadolu’da ilk Türk kazısı Osman Hamdi Bey tarafından Lagina’da yapıldı.
T.M: Buradaki projeniz şu an hangi aşamadadır?
B.S: Kazılarımız devam ediyor. Yaşayan bir Arkeoloji ve Tarih kenti kurmak istiyoruz. İnsanlar tüm tarihi devirleri görerek yaşamaları için düzenlemeler yapıyoruz.
T.M: Bugün için mevcut koruma kanunları, tarihi eserleri korumayı yeterli mi?
B.S: Yeterlidir. Eskisine göre şimdi çok iyi konumdayız.
T.M: Bugün için Arkeologların yaşadıkları en büyük sıkıntı nedir Sizce?
B.S: En büyük sıkıntımız yeterli istihdamın olmamasıdır. Birçok meslektaşımız işsizdir. Kendi mesleklerini yapamıyorlar. Başka dallara yöneliyor.
T.M: Ülkemizdeki müzeler hakkında neler düşünüyorsunuz?
B.S: Ülkemizde yeteri kadar müze var, ancak belli alanlarda bölge müzeleri arttırılabilir. Özellikle antik kentlerin yakınında bölge müzeleri yaygınlaştırılması yararlı olacaktır.
T.M: Öyleyse Yatağan’da neden bir Müze kurulmuyor?
B.S: Antik kentin yakınlarında bu müzeler kurulursa problem çözülür. Yatağan’da insanların yol kenarında bir sosyal tesiste mola verir gibi müzeleri gezebilmesi gerekir. Çünkü burada hem antik kent hem de Lagina gibi dini merkezler var.
T.M: Burada ne tür bir fosil buldunuz?
B.S: Stratonikiea yakınında bitki ve hayvanlara ait fosiller bulundu. Dinazor başta olmak üzere değişik hayvanlara ait fosiller bulunduğu için bu bölge, bu açıdan da çok zengin.
T.M: Stratonikiea’nın tanınması için neler yapmalıyız?
B.S: Buranın tanıtımı için hepimiz birlikte çalışmamız gerekir. Biz kazılar yapıyoruz, tanıtımı için halkın yakın ilgisinin daha çok artması için yol kenarlarına levhaların konulması, değişik broşürler ve ek kitapçıkları bastırılıp dağıtılabilir. Yerel idarelerin desteği ve sahiplenmesi çok önemlidir.
T.M: Yerel Halktan ve idarecilerden beklentileriniz nelerdir?
B.S: Buraya olan ilgilerinin daha çok artması, yapılan çalışmaları desteklemesi ve tanıtım faaliyetlerinde bulunmalarını isterim.
T.M: Arkeolog mesleğini gençlere önerir misiniz?
B.S: Tarihi kültürü ve korumayı seven gençlere kesinlikle tavsiye ederim.
T.M: Bilal Bey, Sevgili Eşim İnci Hanım’ın doğup büyüdüğü antik, güzel Eskihisar köyünde sizinle tarihi bir yolculuğa çıkarak bu hoş söyleşiyi yaptık. Size ve ekibinizdeki tüm arkadaşlarınızı çok teşekkür ederim. Faydalı bilgiler ışığında ufkumuzu açtınız. Bölgemizin turizm açısından zenginliğini ve önemini anlattınız. Umarım yetkililer bu söyleşiden etkilenerek,
Yatağan’a bir müze kurulması ve buranın daha iyi tanıtılması için çalışmalar yaparlar. Sizin ve ekipteki arkadaşlarınız çabalarını görüyoruz. Emeğinize değer işler yaptınız. Sağ olun. Son olarak ne söylemek istersiniz?
B.S: Yatağan her şeydir. 3500 yıldır Yatağan bu bölgenin merkezi olmuştur. Ve gelecekte de olacaktır. Ve bu çevrede sahildeki turizmin iç bölgelere çekilmesinde tek güneş Yatağan’dır. Başka ışık aramaya gerek yoktur. Yatağan’ın güzel insanlarında bu potansiyel var. Onun için Yatağan’ı ve Yatağanlıları çok seviyorum. Herkese sevgi ve selamlarımı sunarım. Hoşça kalın…
Yorum Yazın