“İktidara yakınlığıyla bilinen Cem Küçük, canlı yayında İBB'ye 'kayyum' çağrısı yaptı... Söz konusu iddianameyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek basın toplantısıyla duyurdu. İddianamede tutuklu cumhurbaşkanı adayı ve seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2 bin 352 yıla kadar hapsi istendi...
İktidara yakınlığıyla bilinen Cem Küçük, canlı yayında İBB'ye 'kayyum' çağrısı yaptı... TGRT'de konuşan Cem Küçük, yanında Gürkan Hacır ve Barış Yarkadaş varken; ‘Bu iddianameyi gördükten sonra İBB'ye yarın sabah saat 07'de sayın ‘Ali Yerlikaya’ hemen kayyum atanmalı’ ifadelerini kullandı...” Aynı Cem Küçük, Gürcistan’da düşen uçağın ve 20 şehidimizin olması olayı için de; “İmamoğlu İddianamesi açıklandığı gün bu olayın olması, bana biraz şüpheli geliyor!.. İnşallah bir ilgisi yoktur ama, bu da bana biraz manidar geliyor” demişti... “Allah Allahhh, bu ne büyük öngörü yahu, yaa sabır?” diyerek yazımı yazıyorum dostlar!.. Bunlar gazeteci değil, müneccim kardeşim, çağımızın müneccimleri!..
Uzun zamandır yandaş kanalların değişmez müdavimlerinden olan ‘gazeteci kılıklı dönekler’ boş tenekeler gibi öttürülüp duruyorlar!.. Şimdi, yukarıdaki haberi bir daha okuyunuz; bu Cem Küçük denilen ‘Büyük CHP Düşmanı’ adam, şimdiye kadar çok büyük lâflar etti, önerilerde bulundu, kendi keyfine göre kararların alınmasını istedi, muhalif kanadın çok büyük nefretini kazandı!.. Arada bir; “Bozuk saat bile günde iki defa doğru zamanı gösterir” sözünü kanıtlarcasına, ortaya doğru bir öneri sunar, sonra yine bildiği ve yönlendirildiği gibi hareketlerine devam eder!..
İyi de, bu arkadaşın görevi ne, yetkisi ne, bunca güvenceyi buna kim veriyor!? Yahu, zaten tam ‘237 gün’ sonra, 11 Kasım 2025 günü sonunda o meşhur “Seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki iddianame” Başsavcı sayın Akın Gürlek tarafından yeni duyuruldu... Sana ne oluyor da, sanki emrediyormuş gibi, İçişleri Bakanı sayın Ali Yerlikaya’nın hemen İstanbul Belediyesine ‘Kayyum’ atanması görevi senin üstüne vazife mi!? Kimsin sen!? Mahkeme Başkanı mı, Yargıtay veya Anayasa Mahkemesi Başkanı mı, yoksa bu ülkenin Padişahı mısın, nesin!? Daha dün ‘4.000 sayfaya yakın’ iddianameyi ne zaman okudun, hatmettin de, hemen keyfinin istediği hükmü verip geçtin be adam !?
Sürekli ‘boş teneke gibi’ öten eski CHP Milletvekili yapılan, şimdilerde ‘gazeteci’ geçinen arkadaş, şu sayın Barış Yarkadaş’a ne diyelim!? Ya, 12 kasım 2025 günkü “Ahtapot’un Kolları Partiyi de Sarmış” başlıklı yazısıyla, peşin peşin CHP ve sayın Ekrem İmamoğlu’nu daha yargılanmadan suçlayan ve mahkûm eden 'Nedim Şener’ denilen dönek yazara ne diyelim !? Yazısının bir bölümünde aynen şunları yazıyordu:
“Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasıyla başlayan İBB’ye yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ilgili iddianame nihayet kamuoyuna yansıdı. 2014’te Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan başlayarak 2019’da İBB Başkanlığı sonrası İstanbul’u saran ‘ahtapotun kolları gibi’ benzetmesi yapılan iddianamede 105’i tutuklu, 107’si hakkında adli kontrol kararı verilen, 7’si hakkında arama kararı bulunan toplam 402 şüpheli 143 eylemden sorumlu tutuluyor... Ekrem İmamoğlu “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç örgütü” lideri olarak tanımlanırken, 6’sı örgüt yöneticisi olmak üzere 99 kişi örgüt üyesi olmakla suçlanıyor. İmamoğlu suç örgütü kurmak yanında 12 kez rüşvet, 7 kez suç gelirlerinin aklanması, 7 kez de kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılıkla suçlandı...” diyordu.
Büyüklerimiz bize sürekli; “Gazeteci kısmı tarafsız olur, olaylara ve gelişmelere objektif olarak bakar, gazeteciliğin birinci görüntüsü sürekli olarak ‘Muhalif’ olmasıdır” der dururlardı... Şunların TV programlarında söylediklerine, gazetelerinde yazdıklarına bakınca, bunlara şimdi ‘Gazeteci’ mi, yoksa ‘Yandaş’ mı diyeceğiz? Sizleri bilemem, ama ben büyüklerimiz ne dediyse, aynen öyle görevime devam ediyorum, bunların hükmünü de lütfen sizler veriniz gari...
Yorum Yazın