Bu hususta biraz gerilere gitmek gerekir. Dünya Egemen güçler tarafından Osmanlı İmparatorluğunun parçalanması ve kendi aralarında pay ettiği günlerine bakmak gerekir.
Başta İngilizler; Fransa ve ABD olmak üzere Orta doğunun yer altı ve yer üstü zenginliklerine sahip olmak için. Anadolu toprakları dahil aralarında paylaştılar. Ancak Anadolu’ da yaşayan Türk İnsanını unuttular. Dağılan İmparatorluktan yeni bir Devlet kurmak için başlayan milli mücadele bütün Türk yurduna yayıldığı gibi mazlum milletlerin uyanmasına sebep oldu ve Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün önderliğinde Anadolu’ da yeni genç Türk Devletini kurmayı başardılar. Ancak daha önce imparatorluk toprağı olan Ortadoğu toprakları üzerinde yaşayan Halk her ne kadar Anadolu da gerçekleşen devrimden etkilendilerse’ de çok’ başarılı olamadılar. Her şeyden önce Osmanlıya ihanet ettikleri gibi biri birlerine’ de çok iyi davranmadılar. Dost görünen düşmanlara teslim oldular. Kendi toprakları üzerinde Egemenlikleri tam olarak sağlayamadılar. Yeni Türk Devleti kuran kadro ise sınır komşuları olan Suriye ve Irak’ ın iç işlerine hiç karışmadılar her zaman saygı gösterdiler. Ancak yüz yıl önce Ortadoğu ve Arap topraklarında yaşayan halkın batı emperyalistleri ile bir olup Osmanlıya nasıl ihanet ettikleri ve komşularımızın iç işlerine karışmama hususunda bu günkü yöneticilerimizin hal ve davranışları ortada.
O günleri Mustafa Kemal ATATÜRK’ ten dinleyelim
( 1 ) 11 eylül 1918 nablusa geldim Suriye’ yi baştan başa bir daha etüt ettim muharebe hatlarını baştan başa gezdim Kumandan, subay ve erlerimizi gördüm gözlemlerimin sonuçları. Şöyle özetlenebilir; Suriye genellikle acınacak bir duruma gelmiştir. Vali yok, kumandan yok, İngiliz propagandası çok, İngiliz gizli teşkilatı her tarafta faaliyet halinde halk hükümetten nefret ediyor biran evvel İngilizlerin gelmesini bekliyor. Düşman birlikleri ve vasıtalar bakımından kuvvetli biz onun karşısında pamuk ipliği gibiyiz.
İngilizler şimdilik muharebeden çok propagandayla bizi kazanacaklarını zan ediyorlar. her gün teyareleriyle bombadan çok bildiriler atıyorlar ve daima Enver ve ortaklarından bahsediyorlar. Bu mektubu getiren kurmay yarbay Ariften bildirileri isteyip okusun.
11 eylül 1918
Rasim ferit bey’ ye : ATABE: C.2 S.208 Hikmet BAYUR M. Kemalin üç mektubu
( 2 ) Pantürkizm ve Panislamizm siyasetinden sakınmak şu sırada kuvayimilliyenin taraftarı olmak üzere tanınmış gazetelerin vatanın yüksek menfaatlerini az çok ihlak edebilecek bazı hatalara düşmek ihtimaliyle aşağıdaki hususlar hakkında nazari dikkati çekmeyi faydalı sayıyorum. Orada yayımlanan bu kabil gazetelere tebliğiyle beraber yürürlüğe konması hususuna çalışmasına temenni olunur efendim.
Suriye ve Arabistan, Irak Evliyesi selase, Kafkasya, Azerbaycan ve Gürcistan meseleleri hakkında bunların hiç biriyle gücendirmeyecek ve hukuk ve bağımsızlıklarına tamamen taraftar bulunduğumuzu gösterecek tarzda lisan kullanmak ve protestolarda, eleştriler’ de , itilaf devletlerini idare eden bu günkü hükümetleri muhatap kabul ederek daima kamoyunun ve milletlerin hak ve adalet olduğunu emin bulunduğumuzu tekrar etmek, İslam alemi hakkındaki yayınlarda Turanizm ve panislamizm propagandasından sakınarak. Asyadaki hareketlerin Musluman Milletler tarafından kendi sınırlarını ve milletleri dahilinde bağımsızlığa nail olmak davasında ibaret bulunduğunu ilan etmek.
4 mart 1920
Sivas Vilayetine ve heyeti merkeziyelere
ATABE C. 7 s. 42 ATATÜRK’ ün tamim, telgraf ve beyannameler.
Devletlerin Komşu ilişkilerinde nasıl davranılmasını için tarihten bir demet…
Yorum Yazın