
İYİ Parti Yatağan İlçe Yönetim Kurulu Üyesi ve İnşaat Mühendisi Baki Keskin, Türkiye ekonomisinde son yıllarda yaşanan gelişmelerin hane halklarının yaşam standartlarını ciddi biçimde düşürdüğünü belirterek kapsamlı bir değerlendirme yayımladı.
Keskin, yüksek enflasyon ve faiz politikalarının toplumun geniş kesimlerini barınma ve geçim krizine sürüklediğini ifade etti.
Keskin açıklamasında, özellikle yüksek faiz oranlarının konut piyasasını erişilemez hale getirdiğini vurgulayarak, “Barınma temel bir insan hakkıdır. Ancak bugün orta ve alt gelir gruplarının konut sahibi olma imkânı neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Konut kredi faizlerinin yüzde 30’un üzerine çıktığı bir ortamda, asgari ücretli bir vatandaşın ev sahibi olması artık matematiksel olarak imkânsızdır” dedi.
Asgari ücretin reel alım gücünün son yıllarda ciddi şekilde azaldığını belirten Keskin, “Gıda, kira ve enerji fiyatlarındaki artışlar, resmi enflasyonun çok ötesine geçmiştir. Bu durum geniş toplum kesimlerini yoksulluk sınırının altına itiyor. Sosyoekonomik açıdan bakıldığında bu tablo, uzun vadede sosyal adaleti ve toplumsal huzuru zedeleyecektir” ifadelerini kullandı.
“Çözüm açık ve net: Yaşanabilir ücret, sosyal konut, adil vergi”
Keskin, ekonomik sorunlara karşı somut çözüm önerilerini de paylaştı. Beş başlık altında topladığı çözüm reçetesinde şu öneriler yer aldı:
Asgari Ücretin Yaşanabilir Düzeye Çekilmesi ve Endekslenmesi:
Asgari ücretin yoksulluk sınırına göre yeniden belirlenmesi, resmi enflasyon yerine temel harcamalara endekslenmesi ve yılda en az iki kez güncellenmesi gerektiğini belirten Keskin, bölgeler arası farklılıklar dikkate alınarak bölgesel asgari ücret uygulamasının değerlendirilebileceğini söyledi.
Konut Politikalarının Sosyal Devlet Yaklaşımıyla Yeniden Yapılandırılması:
TOKİ’nin asli görevi olan sosyal konut üretiminin yeniden gündeme alınması gerektiğini vurgulayan Keskin, kira piyasasında spekülatif fiyat artışlarının önlenmesi, gençler ve dar gelirli gruplar için uzun vadeli düşük faizli konut kredileri sağlanması, boş konutlara ise yüksek vergilendirme getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Enflasyonla Mücadelede Adil ve Dengeli Politika Seti:
Keskin, gıda ve enerji arzını artıracak yapısal reformların öncelikli olması gerektiğini, para politikasının ise yalnızca fiyat istikrarını değil istihdamı da gözeten dengeli bir çerçeveye oturtulması gerektiğini söyledi.
Vergi Reformu ve Gelir Dağılımında Adalet:
Dolaylı vergilerin azaltılıp gelir ve servet üzerinden alınan doğrudan vergilerin artırılması gerektiğini belirten Keskin, “Asgari ücretliden vergi alınmamalı, lüks tüketim ve çok konut sahipliği artan oranlı vergilendirmeyle karşılanmalıdır” dedi.
Kamu Yatırımlarında Önceliklendirme ve Etkinlik:
Kamu harcamalarının şeffaflık ve sosyal fayda ilkeleriyle yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Keskin, “Eğitim, sağlık, ulaşım ve barınma gibi temel alanlara öncelik verilmelidir. Denetim mekanizmaları ise bağımsız kurumlarla güçlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
Keskin, açıklamasını “Ekonomik büyüme ile gelir dağılımı arasındaki dengenin yeniden tesis edilmesi artık kaçınılmazdır. Dar gelirli vatandaşın yaşam kalitesini artıracak yapısal adımlar atılmadan toplumsal huzur tesis edilemez” sözleriyle tamamladı.
Kaynak:Sakin KOŞAR





























Yorum Yazın