ŞAMPİYON ÖĞRENCİLER YETİŞTİREN MUĞLALI ÖĞRETMEN SUAT GENCEL

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
ŞAMPİYON ÖĞRENCİLER YETİŞTİREN MUĞLALI ÖĞRETMEN SUAT GENCEL
Abone ol
Birçok başarıya imza atan Suat Gencel Hoca, matematik dalında Türkiye’de tanınmış bir öğretmendir. Üniversite sınavlarında pek çok başarılı şampiyon öğrenciler yetiştirdiği için, çalıştığı dönemlerde aranılan ve her daim tercih edilen bir öğretmendi.
 Muğla Turgut Reis Lisesinde yaptığı çalışmalar ve projelerle öğrencilerine ışık tutarak üniversite sınavlarında Muğlamızı, Türkiye derecesinde üst sıralara taşımıştır. Suat Bey’in yazdığı üniversiteye hazırlık, kolejlere hazırlık gibi matematik kitapları ve ders kitapları yayınlanarak okullarda okutuldu. Milliyet Gazetesi ve Kanal D televizyonunda soru hazırlayan ve soru çözümleyen bölümlerinde görev aldı. Röportajı doğup büyüdüğü Bozuyük—Pınarbaşı’nda yaptık.

Turgay Mutlu: Hangi tarihte ve nerede doğdunuz?

Suat Gencel: Yatağan—Bozuyük köyünde 1947 yılında doğdum.

T.M: Ailenizin Lakabı var mıdır? Nedir?

S.G: Babamın sülalesi Gırobalılar diye bilinir. Annemin sülalesi de Hacı Şükrüler diye bilinir ama halk arasında Hacı Hocalar diye anılır.

T.M: Okul öncesi oynadığınız oyunlardan aklınızda kalanlar var mı?

S.G: Çocukluğum büyüklere yardım ederek geçti. Pek hatırlamıyorum.

T.M: İlkokulu hangi okulda okudunuz? Öğretmeniniz ve Müdürünüz kimdi?

S.G: Bozüyük İlkokulu’nda okudum. İlkokul 1. Sınıf öğretmenim Mustafa Karadağ, sonraki yıllarda rahmetli Turan Sevil Beydir. Benim ufkumu açan, bugünlere gelmemde emeği geçen en büyük insandır. Turan öğretmenim, tek bir toplu iğneyi bile yurtdışından getirttiğimizi örnek vererek bizlerin çok çalışması gerektiğini ve ancak bu sayede çağdaş medeniyet seviyesine çıkacağımızı öğretti. İlkokulu 5,5 yaşında erken başladım. Bunun zararını ileride gördüm.

T.M: Ortaokulu ve Liseyi nerede okudunuz? Anılarınız var mı?

S.G: Muğla Turgut Reis Lisesinde okudum. Ortaokulla lise arası 4 yıl ara verdim. Bu arada Bozuyük’te fırın işlettim. Bu dört yılda dünya klasiklerini okudum. Varlık Yayınlarının ucuz fiyat politikası sayesinde hemen hemen tüm klasikleri okudum. Ayrıca köy gençleriyle bir tiyatro gurubu oluşturduk. Çeşitli tiyatro oyunları oynadık. Lise hayatım çok yoğun geçti. Rahmetli Yükselecek Demirel ile o yıllarda yayınlanan İlk Adım Gazetesi’nde sanat sayfası yönettik. John Stenbeck’in “Fareler ve İnsanlar” , Talip Apaydın’ın ‘’ Bir Yol’’ ve Cevat Fehmi Başkurt’un ‘’Göç’’ piyeslerinde rol aldım. Şiir yazma ve okuma yarışmalarında okulumu temsil ettim.

T.M: Üniversiteyi nerede okudunuz? Paylaşmak istediğiniz anılarınız var mı?

S.G: Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Matematik bölümünde okudum. Öğrenci derneğinde tiyatro kolu başkanlığı yaptım. Ocak ve Sultan Gelin oyunlarını oynadık. Edebiyat şubesi mezunu olduğum için matematikten çok eksiğim vardı. Eksiklerimi tamamlayabilmem için sosyal yönümü bitirip matematiğe yoğunlaştım.

T.M: Askerliği nerede ve ne zaman yaptınız?

S.G: 1974 Yılında kısa dönem olarak Isparta’da yaptım.

T.M: Meslek yaşamınızı ilk nerede başladınız?

S.G: 1971 Yılında Üniversiteyi bitirdim. İlk görev yerim, Siirt Kız Öğretmen Okuludur. Burada da Cahit Atay’ın ‘’ Karaların Mehmet ‘’ adlı oyununu oynadık. Yörenin problemlerini değinen bu oyundan sonra hem tehdit hem de tebrik aldık. 1975 yılında Muğla Turgut Lisesine atandım. Bütün Öğretmenlerim, öğretmen arkadaşım oldu. Muğla’da dershane olmadığı için öğrencileri üniversite sınavlarına hazırlanmaları için çalışmalar yaptık. 1979 ‘da Turgut Reis Lisesi matematik puanında Türkiye onuncusu oldu. Çalışmalarımızın semeresini görmüş olduk. 1982 yılında girdiğim bir sınav sonucu İstanbul Atatürk Fen Lisesine matematik öğretmeni olarak atandım. 1983 yılında Milliyet Gazetesi’nde Eğitim Danışmanı olarak çalışmaya başladım. Kuruluşundan 1996 yılına kadar da Kanal D tv’ de arkadaşlarımla birlikte eğitim programları yaptık. 1996 Yılında emekli olunca Bahariye’de matematik dershanesi açtım. 2011 yılına kadar da çalıştırdım.

T.M: Politikayla uğraştınız mı?

S.G: Öğrencilik yıllarımda uğraştım. Gazi Eğitim Enstitüsünde, Sosyal Demokrasi Derneğini kurdum.

T.M: Ne zaman evlendiniz?

S.G: 1972 Yılında İlkokul Öğretmeni Maide Hanımla Ula’da evlendim.

T.M: Çocuklarınız var mı?

S.G: İki kızım var. Çocuklarımın ikisi de Amerikan vatandaşıdır. Büyük kızım Ezgi, Endüstri Mühendisi olup Amerika’da ticaret yapıyor. Küçük kızım Özlem, Türkiye’de Mimar Sinan Sosyoloji bölümü, İngiltere’de İş İdaresi, Amerika’da İnsan Kaynakları okudu. Şu an Amerika’da öğretmenlik yapıyor. Özlem’den Maide (Olivia) adında torunum var.

T.M: Kısaca günlük yaşamınızdan bahseder misiniz?

S.G: 2011 de emekli olunca Ula Ovasında 500 Cevizlik, ceviz çiftliği kurdum. Bu günlerde o işle meşgulüm.

T.M: Hangi tür kitapları okumayı seversiniz?

S.G: Önceleri çok okurdum. Klasiklerden beni en çok etkileyen İvan Turgenyev’in ‘’Babalar ve Oğullar ‘’ adlı eseridir.

T.M: Suat Gencel kimdir? Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?

S.G: Çalışmayı ve üretmeyi çok seven, analitik düşünce yapısına sahip, bilgileri akıl süzgecinden geçirmeden kabullenmeyen, açık görüşlü, hümanist, Atatürkçü bir kişi olarak tanımlarım. Duyduğumun hiç birine, gördüğümün yarısına inanırım.

T.M: Şimdiye kadar kaç kitap yazdınız?

S.G: İlkokul birinci sınıftan, lise son sınıfına kadar matematik ders kitaplarım 1992’ den

 2002’ ye kadar okullarda okutuldu. Yazdığım kitap sayısı 60 civarındadır. Dergileri saymıyorum. Çünkü sayısını hatırlamadığım birçok dergi ve yayın çıkardık.

T.M: Matematik zor bir ders midir? Matematik dersini sevdirmek için ne yapılmalıdır?

S.G: Matematik kesinlikle zor bir ders değildir. Yeter ki öğrenciye düşünmenin zevkini ve verilerden sonuca ulaşmanın hazzını verebilelim.

T.M: Matematik dışında başka kitap çalışmalarınız var mı?

S.G: Var. Öğrencilik yıllarında şiir denemelerim oldu.

T.M: Ödülleriniz var mı?

S.G: Şimdiye kadar branşımla ilgili birçok plaket ve ödül aldım.

T.M: Hobileriniz var mı?

S.G: Çözümü güç olan problemleri çözmeyi seviyorum.

T.M: Aydın kişi kimdir?

S.G: Olayları sağlıklı değerlendiren, gündemi izleyen, insanların iyiliğini ve mutluluğunu düşünen, siyasetini ırk, din ve mezhep dışında tutarak insanların mutluluğunu belirleyen kişidir.

T.M: Ülkemizin geleceği açısından kaygılarınız var mı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

S.G: Ümidimi kaybetmemeye çalışıyorum. Elbet kaygılarım var ama Cumhuriyetimizin 90 yıllık birikimi bu kaygılarımı bir ölçüde azaltıyor.

T.M: Bozuyük’ün tanıtılması ve geleceğiyle ilgili ne söylemek istersiniz?

S.G: Bundan 30 yıl önce Bozüyük’ün, İzmir—Şirince’den daha güzel bir köy olduğunu iddia ediyordum. Sonunda bu iddiam kanıtlandı. Diziler ve sinema sektörü sayesinde az çok bütün Türkiye Bozuyük’ü tanıyor. Daha da tanınması için dokunun bozulmaması gerekiyor. Bunun için Muğla Valiliği ve Kültür Turizm Bakanlığı tarafından da çalışmalar yapılması gerekir.

T.M: Suat Bey, sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. Röportaj içinde teşekkür ederim. Son olarak gençlere, meslektaşlarınıza ve hemşerilerinize ne gibi bir mesajınız olacaktır?

S.G: İlk öğüdüm genç meslektaşlarıma; diğerlerinden farklı olmaya çalışın ve kendinizi yetiştirin. İkinci olarak, gençler ülkenizi sevin ve ülkeniz için çok çalışın. Muğlalı olmak, Muğlalı doğmak bir ayrıcalıktır. Bu bakımdan bu coğrafyada dünyaya geldiğimiz için çok şanslıyız. Tüm hemşerilerimi çok seviyorum. Hepsine sevgi ve selamlarımı sunuyorum. Hoşça kalınız.


  • 1
    SEVDİM
  • 1
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
“Bomba” dedikodusuna rağmen deve güreşine 15 bin kişi katıldıÖnceki Haber

“Bomba” dedikodusuna rağmen deve güreşin...

Ankara’daki En İyi Dans Kursu Hangisidir?Sonraki Haber

Ankara’daki En İyi Dans Kursu Hangisidir...

Yorum Yazın