YATAĞAN’IN İMARINDA BÜYÜK HİZMETLER YAPAN BELEDİYE BAŞKANI DOKTOR ÜNAL TOKSÖZ

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
YATAĞAN’IN İMARINDA BÜYÜK HİZMETLER YAPAN BELEDİYE BAŞKANI DOKTOR ÜNAL TOKSÖZ
Abone ol
Belediye Başkanlığı yaptığı 1967—1970 yılları arası büyük projelere imza atan, hizmet eden, başarılı bir dönem yaşatan ve vizyonu olan bir kişiydi Doktor Ünal Toksöz. Onun döneminde İlçemiz, kasaba görünümünden hızla uzaklaşarak kent olmanın ışığını yakalamıştır.
 Cesurca, korkmadan ve hatta en yakın akrabaları tarafından eleştirilse bile dediğini yapan başarılı bir belediye başkanıydı. Aradan çok zaman geçse de onun başarılı çalışmalarının ve hizmetlerinin üstüne çıkan olmadı. Belediye başkanlığı ve hizmeti siyasi olarak zor gibi görünse de vizyonu olanlar için hiçte zor olmadığını öngören biriydi. Röportaj dışı birçok konuyu konuştuk. Ayrıca kendisinden bir belgesel sözü de aldım. Kardeşi Ömer Toksöz, okul ve çocukluk arkadaşım olduğu için de aileyi yakından tanırım. Yaptıkları ve yapamadıklarını okudukça sizlerde Ünal Beyi daha yakından tanıyacaksınız. Milas İzan Hastanesi muayenehanesinde bu röportajı gerçekleştirdik.

Turgay Mutlu: Hangi tarihte ve nerede doğdunuz?

Ünal Toksöz: 27 Aralık 1937 tarihinde her tarafa kar yağan bir günde Yatağan’da dünyaya geldim. Yatağan’ın tüm doğumlarını Şemsi Ana yaptırırdı. Babam doğru ona koşmuş ama ben acele etmişim. Molla Fettahların Zübeyde Yengem, Şemsi Ana gelinceye kadar doğumumu yaptırmış.

T.M: Ailenizin Lakabı var mıdır? Nedir?

Ü.T: Horasan’dan gelmişler. Padişahlık dedelerime küçük kadılık vermiş. Bizim oradan devam eden sülaleye Küçük Kadılar adı verilmiştir ama halk arasında Ömer Ağalar diye bilinir.

T.M: Okul öncesi mahalle arkadaşlarınızla ne tür oyunlar oynardınız?

Ü.T: Evimizin önünden büyük kapıya çıkılır ve orada arkadaşlarımızla top oynardık. Benim zamanımda oyuncak yoktu. En güzel oyuncağımız, iki çam kozalaktan yaptığımız arabaydı. Onları sürerdik.

T.M: İlkokulu hangi okulda okudunuz? Öğretmeniniz, Müdürünüz ve arkadaşlarınız kimdi?

Ü.T: Yatağan Atatürk İlkokulunda okudum. Başöğretmenimin adı, Mustafa Olcay’dı. Eşi Şükriye Olcay Hanım da Öğretmenimdi. 50 yıl sonra Muğla’da muayenehanemde iken beni ziyaret etti. Yaşlanmıştı. Onu muayene ettim. İzmir Bornova’da oturduğunu öğrendim. Duygusal bir gündü. Orhan Can, Süleyman Can, Ali Alkan, Nail Çetik ve Mesude Yiyen okul arkadaşlarımdı.

T.M: Ortaokulu nerede okudunuz?

Ü.T: Yatağan’da Ortaokul yoktu. Milas’ta okudum. Teyzemin evinde kalırdım. Resim öğretmenim Zeki Baran’dı. Fransızcayı orta ve lisede öğrendim.

T.M: Liseyi nerede okudunuz?

Ü.T: İzmir Atatürk Lisesinde yatılı okudum. Babamı rahmetle anıyorum. Onun sayesinde okuyabildim.

T.M: Üniversiteyi nerede okudunuz? Paylaşmak istediğiniz anılarınız var mı?

Ü.T: İstanbul Tıp Fakültesinde okudum. 5 yıl Muğla Yurdunda kaldım. Yurtta idarecilik dahi yaptım. Tıp Fakültesinde okurken CHP Üniversite Gençlik Kolları sekreterliği yaptım. Gençlik Kolları Başkanı Alev Coşkun’du. İl Başkanımız Şemsettin Günaltay, İnönü’nün ihtilalde korumacılığını yaptı. 27 Mayıs Devrimi oldu.

T.M: Askerliği nerede ve ne zaman yaptınız? Anılarınız var mı?

Ü.T: 1962—1964 Senesinde İzmir—NATO ‘da yaptım. Çok iyi bir askerlik dönemim geçti. Benim dönemimde herkes 24 ay yaparken ben 25 ay askerlik yaptım. 1964 yılı Kıbrıs’ta çıkartma ve bombalama olayı yüzünden bir ay fazla yaptım. İngilizceyi askerde öğrendim. Sertifikam vardır.

T.M: Askerden önce ve sonra nerelerde çalıştınız? Anılarınız var mı?

Ü.T: Öncesi Yatağan’da çalıştım. Sonra yine Yatağan’a döndüm. Hükümet Tabipliği yaptım. Kaymakamlık yaptım. Ortaokulda biyoloji ve Fransızca öğretmenliği yaptım. Kavaklıdere ve Turgut Ortaokullarında İngilizce öğretmenliği yaptım. Rahmetli İsmail Yaslan, Kaymakamımız Orhan Tütüncü ve ben Sağlık Merkezi yaptırmak için dernek kurduk. Halkımızın da yardımıyla bugünkü Devlet Hastanesini yaptık. İsmail Yaslan’ın emeği büyüktür. Bunu unutamam.

T.M: Politikayla uğraştınız mı? Paylaşabileceğiniz anınız var mı?

Ü.T: ‘’Su kullananın, toprak işleyenin ‘’ felsefesiyle Yatağan’a geldiğimde CHP’ li idim. Ailemde CHP ‘li idi. Bunu bütün Yatağanlı bilir. Ama şartlar bizi zorladı. Kendimi Adalet Partisinde buldum. O dönemde Yatağan’a ‘’Küçük Malatya’’ derlerdi. Yine o dönemde Haldun Menteşoğlu, İmar İskân Bakanıydı. Benim yakın akrabamdı. Baskılar sonucu ve Yatağan’ın büyümesi, gelişmesi için belediye başkanlığına adaylığımı Adalet Partisinden koydum. Projelerimin gerçekleşmesi ve garanti verilmesi de bu kararımı etkilemişti. 33 tane proje hazırladım. Bunu 33 farz diye halka sundum. Seçimi 22 oy farkla aldım. Hemen iş başı yaparak, 32 projenin tümünü gerçekleştirdim.

Gerçekleştiremediğim tek proje hal binasıdır. Hal binasının yeri o dönem garajın arka tarafındaydı. Onu yapamadığım için üzgünüm. Engellemeler sonucu yapamadım. Bu arada yine eczacılık, doktorluk ve öğretmenlikte yapıyordum. O dönem belediyede bütçe sıfır. Personel yetersiz ve maaş alamıyor. Projelerin hayata geçmesi gerekiyor. Haftanın 5 günü Ankara’da, 2 günü Yatağan’da geçmeye başladı. Atatürk Caddesini, ana yola birleştiren yere kadar olan kısmının istimlaklarını yaptım. Garajı yaptım. Atatürk Parkını yaptım. Cumhuriyet Caddesini açtım. Gece kondu önleme bölgesini ve oradaki 4 tane blok apartmanları ben yaptırdım. Mezarlığın yeri benim dönemimde projeye alındı. Cumhuriyet Caddesini açarken en yakın akrabalarımdan, dostlarımdan ve partili arkadaşlarımdan dahi şikâyet ve eleştiri aldım. Kendi yerlerini koruyor ve değerlendiriyor diye de dedikodu yaptılar. Oysa Yatağan’ın Cumhuriyet Caddesi gibi geniş caddelere ihtiyacı vardı. Dedikodu yapanların çoğu bu yolun açılmasıyla istifade ettiler.

T.M: Ne zaman evlendiniz?

Ü.T: 1962 Yılında Şükran Kaptanoğlu’yla evlendim. Bu evlilikten ikisi erkek, biri kız üç çocuğum oldu. İkinci evliliğim Cemile Hanımdan bir kızım var. İlk eşim rahmetli oldu. Ruhu şad olsun.

T.M: Çocuklarınızın durumu nedir? Biraz bahseder misiniz?

Ü.T: Büyük oğlum Hakan Toksöz, İzmir ‘de Arkas Holding’in iş yeri doktorudur. Sosyal yönü fazladır. Muğla milletvekillerini izleme komitesini kuran kişidir. Daha sonra tüm Türkiye’deki milletvekillerini izleme komitesini kuran oğlum Hakan, halen İzmir Tabipler Odasının İşçi Komitesi başkanıdır. Küçük oğlum Kaan Toksöz, Manisa Akıl Ruh Hastanesinde Psikiyatrist doktorudur. Büyük kızım Elvan, İzmir’de Denizlili bir demir tüccarıyla evlidir. Küçük kızım Ecehan Toksöz, Bilkent Üniversitesi’nin Turizm bölümü mezunudur. 5 torun sahibiyim.

T.M: Kısaca günlük yaşamınızdan bahseder misiniz?

Ü.T: Milas Özel İzan Hastanesinde dahiliye mütehassısı (uzman) olarak açıldığı günden beri çalışıyorum. Daha önce 40 yıl Muğla’da serbest hekimlik yaptım.

T.M: Hangi tür kitapları okumayı seversiniz?

Ü.T: Çok kitap okurum. Genellikle tıbbi kitapları okurum.

T.M: Ünal Toksöz kimdir? Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Ü.T: Mesleğini seven biriyim. İnsanları sevdiğim içinde mesleğimi yapıyorum. Benim yaşıtlarımın çoğu doktorlukla alakasını kesti. Tıbbi gelişmeleri günü gününe takip ederim. Zaten ömrümü ve yaşamamı tıbbi gelişmelere borçluyum.

T.M: Belediye Başkanlığı yaptığınız dönemde başarılı hizmetler yaptınız. Neden devam etmediniz?

Ü.T: 1967—1970 Yılları arası Belediye Başkanlığı yaptım. AP li mevcut milletvekilleri beni rakip gördüler. Yapacağım işleri engel oldular. Bu yüzden istifa ettim. Belediye başkanlığını bıraktım.

T.M: Yatağan’da ilk balo, sizin de içinde olduğunuz gurupla gerçekleşmiş. O günü bize anlatır mısınız?

Ü.T: 1953 Yılında lise talebesiydim. Balo, Yatağan’ın ufkunu açan bir olaydır. Kır Kahvesinde Yatağan’da ilk defa balo düzenledik. Müzik aletimiz gramofonla bu işi yaptık. Hatta bu arada skeç oynadık. Eski düğün adeti olan birbirinin üstüne oyun oynama sahnesi canlandırdık. Ben oyun oynuyordum Nevzat Bey Amca, bunu gerçek sanıp adamın üstüne atıldı. Nail Çetik ve arkadaşı fıkralar anlattı. Balo çok güzel geçti. Bizden sonra Yatağan’da balolar yaygınlaştı.

T.M: Birçok anınız var. Bence birçok kitap yazmalısınız. Kitap yazmayı düşündünüz mü?

Ü.T: Düşündüm. Umarım yazarım.

T.M: Hobileriniz var mı?

Ü.T: Pul ve tesbih koleksiyonum var. Dünyayı gezdim ve birçok ülke gördüm.

T.M: Başbakan Süleyman Demirel Yatağan’a gelince elinizdeki dosyayı ona verdiniz. Bu dosyanın içinde ne tür projeler vardı? Neler yapılmasını istiyordunuz? Biraz bahseder misiniz?

Ü.T: Başta gerçekleştiremediğim hal projesi vardı. Hatırladığıma göre diğerleri belediye çalışmaları, maliye ve İller Bankası ile ilgili konular olabilir. Dosyayı alınca Demirel gülümsemişti.

T.M: Şimdiye kadar kaç ödül aldınız?

Ü.T: Çok ödülüm ve plaketim var. Yurtiçi ve yurtdışı sayısız sertifikam ve başarı belgemde var.

T.M: Yatağan denilince sizdeki çağrışımı nedir?

Ü.T: Doğduğum, büyüdüğüm, sevdiğim ve anılarımın çok olduğu bir Yatağan aklıma gelir.

T.M: İlçemizi sosyal ve kültürel açıdan nasıl görüyorsunuz?

Ü.T: Eskiden sosyal durumu iyi değildi. Biz gelişmesi için müsamereler yapardık. Şimdiki durumunu takip ediyorum; bir şeyler yapılmaya çalışılıyor.

T.M: Aydın kişi kime denir?

Ü.T: Doğduğu büyüdüğü yere hizmet eden, umumi gelenek ve adetlere bağlı olan, devletine ve milletine faydalı işler yapan kişiyi aydın kişi olarak kabul ederim.

T.M: Şu anda belediye başkanı olsaydınız neler yapardınız? O dönemden bu döneme ne değişti?

Ü.T: Önce şunu söyleyeyim; ben belediye başkanlarının tayinle, kaymakam ve valilerin seçimle yapılmasını arzu ederim. Çünkü bir belediye başkanının politik hareketlerini istemem. Ayrıyeten her belediye başkanı özel eğitim görmeli ve muhakkak birçok dünya ülkesini gezmesi gerekir. Gezdiği ve gördüğü ülkelerdeki gelişmeyi uygulayabilecek kapasitesi olmalıdır. Vizyon sahibi olmalı.

T.M: Gelecekte yapmak istediğiniz bir projeniz var mı?

Ü.T: Ben büyük bir çiftlik kurup süt inekçiliği yapmayı hayal ederdim. Bunun için Yatağan-Bozarmut arası 100 dönüm tarla aldım. Milyonlarca masraf ettim. Maalesef yapamadım.

T.M: Ülkemizin geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?

Ü.T: Her ne kadar her zaman olduğu gibi tenkitler yapılsa da, engeller konsa da gelecekte ülkemiz iyi olacaktır. Umutluyum. Cumhuriyetimiz yaşayacaktır.

T.M: Ünal Bey, bu güzel röportaj için size çok teşekkür ediyorum. Yatağan’da iyi ve olumlu hizmetler verdiniz, gurur duyuyoruz, takdir ediyoruz. Sağ olun. Son olarak ne söylemek istersiniz?

Ü.T: Yatağanlı olmaktan bende gurur duyuyorum. Yatağan’a hizmet, Yatağanlıların ilk vazifesi olsun. Yatağan’ı bundan 60, 70 yıl önce görenlerle bugün görenler aradaki farkı hissederler. Kâfi midir? Değildir ve daha çok çalışmalıyız. Sizde hizmet etmeye çalışıyorsunuz. Teşekkür ederim. Az bile konuştuk. Daha çok anlatacaklarım var. Hemşerilerime sevgi ve saygılarımı sunarım.

 

 

 


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 101. YılıÖnceki Haber

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale...

Söğütlü, Yatağan’a 3. mağazasını açtıSonraki Haber

Söğütlü, Yatağan’a 3. mağazasını açtı

Yorum Yazın