Muğla
BIST10.859
DOLAR41.7008
EURO48.9299
ALTIN5271.6
BTC/USD123539.63
Hamdi TOPÇUOĞLU

Hamdi TOPÇUOĞLU

Mail: egerem@yahoo.com

ÇALIKUŞU

 “Sevgili dayım Emin Uslu dün sonsuz yolculuğuna çıktı. Işığı üstümüzden hiç eksilmesin.”
12. Uluslararası Bodrum Bale Festivali dün akşam “Çalıkuşu”nun gösterisiyle başladı.
Her ne kadar festivalde  “Afife” ve “Kerbela” gibi bize ait önemli eserler olsa da festival düzenleyicileri, bu yıl  Türk edebiyatının bu ölümsüz romanının uyarlamasını  açılış eseri seçmişler.
Biz Bodrumlular Bale festivalini dört gözle bekleriz. Biliriz ki bu festival Bodrum’a ve bize çok değer katmaktadır. Bundan dolayı  her yıl, kalenin akşam rüzgârına açık Kuzey Hendeği'ni tıklım tıklım doldururuz.
Eser,  Mersin Devlet Opera ve Balesinin 90 kişilik sanatçı kadrosunun emeği olarak bizlere sunuldu.
Eserde Feride’yi Büşra Ay, Kamuran’ı  Ender Üçdemir oynadı.  Diğer önemli rolleri ise Özlem Şenormanlılar, Ozan Demirbaş, Serbülent Biçer, Irakli Bakhtadze, Hasan Akyol, Berna Turhan İleri, Başak Özenç, Beatrice Parma, Meltem Baydar, Tutku Barın Tümen, Tarkan Günal, Ketevan Chkhikvadze, Bleda Özlem paylaştı.
Gösterinin son derece başarılı bulduğum kostüm, dekor ve ışık tasarımları, ünlü moda tarihçisi Alexandre Vassiliev’e, ışık uygulaması da Tarı Deniz ait. Eseri izlerken zaman zaman gerçek bir Türk sanat müziği konserindeymişim izlenimi edindim.
Çalıkuşu, bilindiği gibi Reşat Nuri’nin ilk ve en çok okunan romanıdır. Önce  “İstanbul Kızı” adıyla, dört perdelik bir piyes olarak basılan  eser ilk basımından (1922) bu yana okunurluğundan hiçbir şey yitirmediği gibi  Necati Cumalı  (1963) ve  İpek Kadılar (2008) tarafından  tiyatroya uyarlanmış;  Osman Seden tarafından da film(1966) ve dizi(1986) olarak izleyiciyle buluşturulmuştur.
Bale olarak dünya prömiyeri 6 Kasım 2003’te İstanbul’da gerçekleşen Çalıkuşu’nun böylesine çok okunmasını ve  izlenmesini yalnızca Feride’nin Kâmuran’a olan saf aşkına bağlayabilir miyiz?
Bana göre hayır.
Feride, tüm idealist Türk gençleri için bir örnek karakterdir. İster  Dame de Sion’da da yetişsin, ister  Köy Enstitülerinden  kendisini bu topraklara ve bu topluma ait hisseden  her gencin dünyasında  Feride ruhu vardır. Bu ruh aydınlanmacıdır: Anadolu’ya gitmeyi, yoksul insanlara el uzatmayı, cahillikle savaşmayı ve köylüyü çağdaş bilimin ışığıyla buluşturmayı gerektirir.
Feride’nin Zeyniler sahnelerini izlerken, kendimi bir an 17 yaşında staj yaptığım Kırıntı köyünde hissettim.
Cumhuriyet kurulalı neredeyse yarım asır olmuştu. Staj için Avni’yle ( Buğday) birlikte  Eğridir’e uzak Kırıntı köyüne gönderilmiştik. Köy yoksuldu. Okul  tek sınıflıydı. Ancak, dersleri hoca değil, cumhuriyetin değerlerine sıkı sıkıya bağlı öğretmen veriyordu. Dersler, bilimin ve cumhuriyetin temel prensiplerini benimsemiş insan yetiştirmek üzere hazırlanmıştı.
Bizler de o yoldan yürümeye hazır öğretmen adaylarıydık. Öğrencilerle ve  köylülerle iki ay içinde kaynaşıvermiştik.
Bizim marşımız belliydi:
Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
 
Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk'e denk;
Korku bilmez soyumuz.
Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.
 
Yıllar hep bu idealle geçti.
Ya şimdi?
Kırıntı’da okul bile olmadığını biliyorum.
Artık köylerimiz, okulsuz. Köylerde aydınlanmanın sürdürücüsü öğretmenlere yer yok.
Oyunu izlerken acaba bugünün gençleri, "Çalıkuşu idealizminin neresinde?"  diye sordum kendi kendime?
Daha acısı,beynime:  “Ferideler aydınlanma savaşını yitirdi mi?” sorusu çörekleniverdi.
Ben bir bale izliyordum. Balenin engin anlam alanını bir kenara bırakıp yine aykırı sorular peşine düşmenin alemi neydi ki?
Kaç kez oyuna yoğunlaşmak istedimse de “anlam” hep yol kesen oldu. Bizlere insan vücudunun  müzikle uyumunun eşsiz hazzını tattırmak için aylarca ter döken  sanatçılara saygısızlık yapıyorum diye düşündüm. Bilinen ve çok sevilen bir romanın baleye uyarlanması ne büyük cesaret dedim , kendi kendime ve Koreograf  Merih Çimenciler’i  cesaretinden dolayı yürekten kutladım.
Biliyorum ki sanat, bizi bize en yansız, doğrudan ve en etkili anlatan  eşsiz bir araç.  Böyle bir araçtan  ne kadar çok yararlanırsak bu gök kubbede, bizi kötülüklerden, çirkinliklerden arındıracak  o kadar çok Çalıkuşu kanat çırpacaktır.
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar