Muğla
BIST10.859
DOLAR41.7008
EURO48.9299
ALTIN5271.6
BTC/USD123539.63
Hamdi TOPÇUOĞLU

Hamdi TOPÇUOĞLU

Mail: egerem@yahoo.com

KUMPAS KUMPAS ÜSTÜNE …

Demokrat Yargı Eşbaşkanı Gazi Ertekin HSYK sürecini VATAN’a anlatıyor.
Doğrusu ben, onun anlattıklarını okudukça söylediklerimin ve yazdıklarımın yine doğru çıkmasından illallah diyorum.
HSYK seçimlerinin, “Bu 100 yılın en büyük dolandırıcılık hikayesi…” olduğunu, 2010 yılındaki ‘Referandumu AKP’nin değil cemaatin  kazandı’ğını söyleyen Ertekin, konuşmasına  “Hükümetin son 100 yılın en büyük dolandırıcılık olayının mağduru olduğu” ekleyiveriyor.
Of be of diyorum, yine “mağdur edebiyatı”
12 Eylül mağduru onlar...
28 Şubat mağduru bunlar…
Türban mağduru onlar…
Gezi mağduru onlar…
Derken, şimdi de “cemaat mağduru” oldular. Eğer birkaç gün sonra evlerinde kasa kasa paralarla yakalanan bakan çocukları yüzünden  “mahdum mağduru” olduklarını söylemeye başlarlarsa sizi bilmem; ama ben hiç şaşırmayacağım.
 
Ertekin devam ediyor:
 
“…bunun müsebbiplerinden birisi şu anda AKP MYK içinde olan Osman Can’dır. Aracılık yapanlardan birisi O. Doğrudan işin içinde mi, bilerek mi yaptı onu bilemiyorum. İkinci olarak bugün Ombudsmanlık yapan Nihat Ömeroğlu var. Ben 2010’da Osman Can’ı ‘28 Şubat’taki tavırları budur. Bir süre sonra size gelecek’ diye uyardım. Ama Osman Can bana ‘AKP içindeki kaoalisyonun en rasyonel kanadı cemaattir. Diğerlerinin böyle bir politik aklı yoktur’ dedi. Ben de O’na ‘Tam da o politik aklı aşan bir akla sahip oldukları için, gizli gündemle hareket edebileceklerini’ söyledim. Ombudsman ise bana ‘Ben bunlara çok güveniyorum. İyi çocuklar’ dedi.

HSYK’daki muhalifler dahi oraya gelmelerini cemaat mensuplarına borçlu olmuşlardır. Cemaat mensuplarının yarattığı örgütsel çabaya ve ideolojik tutuma hâlâ ciddi biçimde borçlular. Bu itibarla onlara karşı çatışma örgütleyecek tek bir algıları yok. HSYK’daki ‘hükümet üyeleri’ bakımından da bulundukları yeri cemaate borçlu olduklarını bilmekte ve kabul etmektedirler. AKP’nin cemaata karşı en büyük handikaplarından biri budur.”
 
İnanın buna, benim söyleyeceğim tek sözüm yok, olamaz. Ama yüzyıllar öncesinden  Koca Ragıp Paşa’nın bir sözü var:
 
Miyân-ı güft ü gûda bed-meniş îhâm eder kubhun 
Şecâ'at arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler.

Yani diyor ki Paşa “Kötü kişi, dedikodu sırasında kabahatlerini ortaya döker. Çingene delikanlısı yiğitliğini anlatayım derken hırsızlığını söyler.”
 
2010  referandumunda önümüze sunulan Anayasa maddeleriyle, yargının bağımsızlaşacağını söyleyenler, neredesiniz? Çıkın ortaya, biliyorum siz utanmazsınız; ama korkmayın; çünkü bu halkın, hafızasına balıklar bile gülüyor artık.

“Orduya kumpas kuruldu.”  diyor başbakanın danışmanı…
“İyi de bu kumpası kim kurdu?”
“Yargıçlar, savcılar çetesi.”
“Peki, kendisini o davanın savcısı ilan eden kimdi?”
“Başbakan.”
Anlayacağınız, çete çeteyi yargılamış da kendisini davanın yargıcı ilan edenler kumpası görmemiş.
Peki, şimdi bu 2.Çete’yi kim yargılayacak?
Mafia filmleri gibi maşallah…
Ama evlerinde milyon dolarlar bulunanlar sütten çıkmış ak kaşık…
Çıt, çıt da çıt mı diyordu birileri.
Çete çete çet de çet…
***
Dilimde bir türkü:
“Kerpiç kerpiç üstüne kurdum binayı
Binayı kurarken gördüm Leylayı
Leyla başıma açtın türlü belayı.
     Ah Leyla Leyla Leyla etme bu nazı
      Gel barışalım etme bu nazı.”
Arkamdan biri bağırıyor. Tanıdık bir ses:
Kumpas, kumpas…
Haddini bill!
Hiç de üstüme alınmıyorum. Ben türkümü “ kerpiç, kerpiç üstüne…” diye okuduğumdan eminim, o, “kumpas kumpas üstüne…”  anlıyorsa ne yapabilirim?
 
Aklımda ıslak imzalar, kozmik odalar, sehvenler, yalancı suikastler; köyler, köylüler ve  sadece 2012 yılında uluslar arası sermayeye peşkeş çekilen 76 bin dönüm Anadolu toprağı.
 
“Topraksız yurt, yurtsuz millet olmaz.” diye haykırıyorum yeniden…
 
Kumpas varr! Mağdur varr!
 
El hak, doğru.
 
Ama kumpasçı kim, mağdur kim?
 
Elbette kumpasçıları, kumpas diye bağıranlara sormalı.
 
Benim işim mağdurlarla. Onlar köylüdür, işçidir, memurdur; halktır halk… Ben,  onlardan  biri olarak doğdum, yaşıyorum. Aklım erdiğince, ömrüm yettiğince, onlar için çalışacağımdan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. 
 
Haddini bilmeye gelince, söz konusu uluslar arası sermayeye pazarlanan vatan topraklarıysa,  bize, had  hudut belirlemek, dün nasıl Vahdettinlere kalmadıysa, bugün de onların torunlarına kalmaz.
 
 
 
  
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar