İlçemizin de gurur duyacağı genç karikatürcü Mehmet Selçuk, sömestre tatili için baba evine geldi. Daha önceden geleceğini bildiğimden söyleşi için sözleştiğimiz Pınarbaşı’nda buluştuk. Neşeli, nükteli, bol kahkahalı ,gırgır bir sohbetin ardından söyleşiye geçtik.
Turgay Mutlu: Mehmet hoş geldin. Hoş kişiyle hoş söyleşi yapmakta hoş olacak.Kendinden bahseder misin? Anne ve baba tarafını tanıtır mısın?
Mehmet Selçuk: Hoş bir giriş yaptın. Hoş buldum. 24.6.1967 tarihinde Yatağan’da doğdum. Annemle babam evlendikten 8 yıl sonra dünyaya gelmişim. Ana tarafım, İkizler sülalesinden Hüseyin ve Aynımah Bozkurt kızı Feriştah; baba tarafım, Bekirler sülalesinden Ayşe ve Necip oğlu Saffet Selçuk’tur. İki kardeşiz. Kardeşim Necip, Yatağan Belediyesi’nde memurdur.
T.M: Okul yıllarını ilkokuldan itibaren anlatır mısın?
M.S: İlkokulu Atatürk İlkokulunda 5 yıl okudum. İlk yıl Sadet Kemiksiz , kalan 4 yıl Nazide Göztepe’de okudum. Ortaokulu ve liseyi Yatağan Lisesinde okudum. Sosyal faaliyetlerde en ön sıralardaki öğrencilerin başında geliyordum. Resim, karikatür,halk oyunları ve sportif faaliyetlerde etkindim. Sayısal derslerde pek başarım yoktu. Sosyal ve Edebiyat yönüm daha ağır basıyordu. Resim bölümüne gitme hayalim ilkokulun sonunda başladığı için hedefim doğrultusunda çalışıyordum. Diğer derslere asılmıyordum. Etkilendiğim öğretmenler; Türkan Yüksel , Ahmet Rüştü Doğan ve Nuran Yüksel’dir. Ama diğer öğretmenlerime de haksızlık etmeyeyim. Onlarda gelişmemde büyük rol oynamışlardır.
Liseden sonra Gazi Üniversitesi G.E.F Resim (Grafik Ana Sanat Dalı ) bölümünü 1988 yılında bitirdim. 1989 şubatında öğretmenliğe Mardin Midyat’a atanarak başladım. Daha sonra yedek subay öğretmenlik görevi için Elazığ’a tayinim çıktı. Orada şimdiki eşim Birsen Hanımla tanıştım ve evlendim.
T.M: Düğününü anlatır mısın?
M.S: 23.11.1991 tarihinde nikahım oldu. 23.7.1992 de Ankara’da, 26 Temmuz günü de Yatağan Atatürk İlkokulu bahçesinde düğünümüz oldu. Bu yüzden üç defa evlendim şakasını her daim yaparım. 20 Yaşında Karya isminde bir kız çocuğu babasıyım. Yeditepe Üniversitesinde Gıda Mühendisliğinde okuyor. Ailemi çok seviyorum.
T.M: Mehmet Selçuk bize karikatürün tarifini nasıl yaparsın? Karikatür nedir?
M.S: Karikatürün iki tanımı var. Birincisi, Turhan Selçuk’un tarifini yaptığı ’’ Çizgiyle mizah yapma sanatıdır…’’ İkinci tanım okulundan mezun olduğum Gırgır Dergisinin kurucusu efsanevi çizer Oğuz Aral’ın tanımını yaptığı ‘’ Karikatür : Anası Resim, babası Edebiyat olan bir fırlamadır’’ sözüdür. Karikatürü okuma yazma bilmeyen de anlar.
T.M:İlk karikatürün nerede yayınlandı?
M.S: İlk karikatürüm, 1982 yılında Gırgır Dergisinde yayınlandı. Bu karikatür Yatağan Çayı’nın kirlenmesini anlatan bir çalışmaydı. Süt Kurumunun , Yatağan Çayını kirleten bir karikatürdü. Çok ilgi gördü. Sonra ki dönemlerde Gırgır , Fırt , Çarşaf ,Hıbır, Limon (şimdi adı Leman) ve benzeri dergilerde çıktı.
T.M: Kaç yerde sergi açtın?
M.S: Bugüne kadar kırka yakın kişisel sergi açtım. İzmir ,Bodrum , Yatağan ,Ankara ve Elazığ’da sergi açtım. Denizli’de birçok yerde karikatürlerim sergilendi.
T.M: Birçok ödül aldığını biliyorum. Tam olarak kaç adettir?
M.S: Tam olarak rakam veremem. Ancak 100 ‘e yakın desem yeridir. Bunların 25 tanesi Ulusal ve Uluslar arası kazandığım ödüllerdir. Çeşitli kurum ve kuruluşların verdiği ödüllerle birlikte yüze yakın ödülüm vardır.
T.M: Başka ne tür çalışmalar yapıyorsun?
M.S: Şu an Denizli’de, Karikatürcüler Derneği Denizli Temsilciliği görevini yürütmekteyim. Aynı zamanda Bilardo Federasyonu Denizli İl Temsilciliği görevini de sürdürmekteyim. Denizli Defsat yönetim kurulu üyeliği ve Paboy yönetim kurulu üyeliği görevlerini sürdürüyorum. 2000 yılında Denizli Sanatseverler Derneği Başkanlığı görevini de yapmışlığım vardır.
T.M: Ülkemizde birçok yazar, çizer baskı altındadır. Karikatürcülerin de bu tedirginliği yaşadığı bilinen bir gerçek. Muhalif oldukları için mi? Yoksa çizginin bir gücü mü?
M.S: Karikatür sanatı, muhalif bir sanattır. Nerde bir saçmalık ,nerde bir haksızlık ,nerde bir sömürü varsa hep o ezilenin ve mağdurun yanındadır. O yüzden her iktidar Karikatür ,Karikatürcü ve mizahtan korkmuştur. Bu nedenle birçok çizer cezaevinde hapis yatmak zorunda kalmıştır. Karikatür, bu yüzden büyük bir sanat dalıdır.Binlerce sayfalık kitabın içeriğini (özünü) tek bir sayfada anlatabilir.
T.M:Etkilendiğin yerli ve yabancı karikatürcüler kimlerdir?
M.S: Yerli olarak Oğuz Aral, Turhan Selçuk ,Semih Balcıoğlu,İsmail Gülgeç ve Tan Oral’dır.Yabancılardan Roland Teber ve Mikhail Zlatkovsky’dir.
T.M: Bu sanata gönül vermiş birisin. Karikatürcü olmak isteyen gençlere ne önerirsin?
M.S: Gençlerin öncelikle kendilerini tanımaları gerekir. Bu da çok kitap okumakla ve araştırmakla olur. Mizaha ve çizgiye yetenekleri varsa, bu yolda yılmadan çalışmaları gerekir. Ünlü çizerlerin eserlerini kopya ederek kendilerini geliştirebilirler.
T.M: Charlie Hebdo katliamı için bir şey söylemek ister misin?
M.S: Çizer dostlarımızın katledilmesini kınıyorum. Sanat evrenseldir. Aynı şey ülkemizde Sivas Madımak Otelinde de yaşanmıştı. Orada sevgili dostum Asaf Koçak ve arkadaşlarımızı yakarak katlettiler. Terörün dini ve ırkı yoktur. Terör her yerde terördür. Hoş görü anlayışını dünyaya ancak sanatla yayabiliriz.
T.M: Gelecekle ilgili düşüncelerini öğrenebilir miyiz?
M.S: Büyük sanat merkezlerinde sergiler açmak ve konferanslar vermek her zaman hedefimde olan düşüncelerim.Sanat eğitimiyle ilgili olan düşüncelerimi öğretmenliğimden dolayı zaten öğrencilerimi vermekteyim.Kendi atölyemde de bu doğrultuda çalışmalarımı devam etmekteyim.Umarım yeni projelere yeni imzalarımı atarım.
T.M: İlçemizi Kültür ve Sanat açısından nasıl görüyorsun?
M.S: Sürekli Yatağan’ da yaşamadığım için o konuda net bir bilgim yok.Ama dışarıdan gözlemlediğim kadarıyla yeterli değil.Bu durum, Türkiye’nin klasik sorunudur.Yerel yönetimler gençlerin zararlı alışkanlıklarından kurtarılması için sanatsal faaliyetlere daha çok vermesi gerekir.İşi sadece yol , çöp ve rutin işleri yapmak olmamalıdır.En azından bir sinema ve tiyatro salonumuzun olması gerekir.Bizler bu anlamda tüm katkıyı vermeye hazırız.
T.M: Sanatçılar duygu yüklüdür. Naif insanlardır. Devamlı üretirler. Bencil değillerdir. Topluma ışık tutan bir kişi olarak kendini anlatır mısın?
M.S: Hümanist bir kişiliğim vardır. Pozitif kişiliğimden dolayı (Egeli olmamdan kaynaklanan ) bardağın hep dolu tarafını görmüşümdür. Sanatla uğraşmamdan dolayı sanat eğitiminin insanı hep güzele taşıyacağını ve bunun sonucunda toplumların refah düzeyinin yükseleceğine inanırım.Sanatçılar duygulu olur.Kırılgandır.Bizler yoğun duyguyla beslenen insanlarız.
T.M: Karikatür dünyasında birçok anın vardır. Bunları bizlerle paylaşır mısın?
M.S: Yıllar önce Ankara’da Gırgır Dergisi’nin ‘’içeriden dışarıya sevgilerle ‘’ başlıklı sergisinde rahmetli hocam Oğuz Aral’la ilk tanıştığım zaman çok heyecanlanmıştım. Kendimi tanıttığımda (Oğuz Hoca tüm öğrencilerini tanırdı.) yanağımı okşayarak ‘’ Karikatür yollamaya devam et, çizgilerin çok güzel ‘’ demişti.Bu anı hiç unutamam.
Bir de Muğla Kültür Sanat
6. sayfanın devamı
Festivalinde Üstad Turhan Selçuk’la aynı salonda sergi açmış olmam benim için bir gururdu. Ona ‘’ ikimizin de soyadı Selçuk akrabayızdır değil mi ‘’ diye sorduğum da ‘’ tüm dünya insanları akraba ve kardeştir’’ demişti ve gülüşmüştük. Bunu da unutamam.
T.M: Keyifli söyleşimiz için çok teşekkür ediyorum. Umarım gelecekte birçok başarılı projelerde ve çalışmalarda imzanı atarak, İlçemizin gururu ve güldüren yüzü olarak seni her zaman alkışlarız.Başarıların daim olsun. Gülen ve güldüren yüzünle ,Seni hep sevdik ve sevmeye devam edeceğiz. Son olarak ne söylemek istersin?
M.S: Yaptığın bu söyleşiler, gelecek kuşaklara ışık tutacaktır.Bu anlamda Yatağan Kültür Sanat hayatına bir ışık tutmuş oluyorsun.Emeğine sağlık .… Umarım genç nesiller Yatağan ve Muğla ‘da yetişmiş kişileri örnek alıp, var olan canlı kültürümüze yeni ivmeler kazandırır. Ben de bu coğrafyanın , bu iklimin çocuğu olarak burada doğup büyüdüğüm için mutluyum, gururluyum.İlçemizde beni tanıyan, seven tüm arkadaşlarımı, akrabalarımı ve dostlarımı sevgi ve saygılarımı sunuyorum.Hepinizi çok seviyorum.Yatağan için yapabileceğim her projede olmak isterim.Ayrıca Gazeteniz Demeç’in tüm okurlarını da sevgi saygılarımı iletirim.Bu söyleşi için tekrar teşekkür ederim.Hoşça kalın.
Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi: 17 Şubat 2015, 09:14
helal olsun turgay beye